Yerel seçimin üzerinden 18 gün geçti ama ne Türkye geneli ile ne de Antalya özeli ile ilgili doğru dürüst bir analiz yapabilme imkanım olmadı. 

Çünkü olaylar öylesine üst üste geldi ki bunu yapmaya fırsat bulamadık… 

Yerel seçim sonrası itirazlar ve mazbata alma ile başlayıp göreve başlama ile süren süreç, bayramın araya girmesiyle kesintiye uğradı. 

Tam bayram sonrası bunların analizini yapmaya hazırlanırken yaşanan teleferik kazası araya girdi. 

Teleferik kazası ile ilgili bir araştırmaya yönelmişken bu kez bu kaza ile ilgili “Kepez Belediyesi’nin yeni seçilen Başkanı Mesut Kocagöz’ün hukuksuz bir şekilde tutuklanması” gündeme bomba gibi düştü… 

Kocagöz, 1 Aralık 2023 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olduğu ANET şirketindeki görevlerinden  aday olmak için istifa ettiği halde, istifasını kabul eden ANET Yönetim Kurulu ne yazık ki bu kararını ATSO’ya Şubat ayına kadar bildirmediğinden olaydan sorumlu görülerek tutuklandı. 

Ve bu nedenle Kocagöz, ne yazık ki olayın olduğu tarihten 3 ay önce istifa ettiği halde olaydan sorumlu tutularak tutuklandı. 

İşin gerçeği er, geç ortaya çıkacaktır. 

Sanırım bugün itibarıyla bu tutukluluğa yapılan itiraz uygun bulunur ve Kocagöz tahliye edilir. 

Ve umuyorum ki, bu hukusuzluğu düzeltecek “Antalya’da hakimler vardır…” 

Ancak olayın bir başka boyutu var ki onu yazmadan edemedim. 

Kocagöz’ün tutuklandığı geçen Pazar akşamından başlayarak bugüne kadar geçen sürede yaşanan bu hukuksuzluğa karşı her kesimden itirazlar yükseldi, protestolar yapıldı.  

Sosyal medyada, yerel ve ulusal medyada, internet haber sitelerinde bu tutukluluğun hukuksuzluğu dile getirildi ve olay AK Parti’ye yüklendi… 

Yaşadığımız bu itirazlar sürecinde Kocagöz’ü, mensubu olduğu “CHP İl Teşkilatı ve İl Başkanı Nail Kamacı sahiplendi” ve süreci de oldukça itidalli, dikkatli ama oldukça da etkili bir şekilde yürüttüler… 

Tutukluluğun olduğu gece parti il binasında, ertesi gün Adliye binasının önünde, aynı gün Cezaevinin önünde adeta miting kalabalığı oluşturarak kamuoyunun vicdanına seslenildi. 

Özellikle Adliye binasının önünde her kesimden insandan oluşan yaklaşık 7 bin kişilik toplulukla yapılan basın açıklaması gerçekten etkiliydi. 

Burada dikkati çeken unsur, yıllar sonra bir haksızlığa karşı CHP’lilerin sokağa çıkmalarıdır. 

Yani kuru bir basın açıklaması yerine insanların sokağa çağrılması ve bu çağırının karşılık bulması, CHP açısından olduğu kadar “demokratik hak arama” açısından da son derece önemlidir. 

 

Bundan sonra ne olur? 

Öncelikle belirteyim ki, bu haksız tutukluluk olayı Mesut Kocagöz’ü “demokrasi kahramanı” konumuna sürüklemiştir. 

İtibar süikasti yapılmak istenmiş ancak ters tepmiş sadece Antalya kamuoyu tarafından değil, Türkiye kamuoyu bakımından da “yüksek itibarlı siyasetçi” durumuna gelmiştir. 

Sanırım, tutukluluk hali bittikten ve Başkanlık görevine başladıktan sonra Antalya kamuoyu öncekinden daha farklı bir Mesut Kocagöz göreceklerdir. 

Tanıdığım kadarı ile özellikle haksızlıklara karşı direnen, siyaseten sesini daha çok yükselten, zor zamanlarında omuz veren insanlarla birlikte yürüyecek bir Kocagöz olacaktır, diye düşünüyorum… 

Bence Antalya yeni ve farklı bir siyasi sürece tanıklık edecektir…