Size tekrar buradan seslenebilmek harika bir duygu.
20 günlük izin sona erdi ve tekrar beraberiz.
Bu yıl izinde farklı bir yol izledim.
Yurt dışına, sahil beldelerine değil doğup büyüdüğüm topraklar olan Mardin’e gittim. Çocukluk arkadaşlarımla birlikte olup hasret giderdim. Atalarımın mezarlarını ziyaret edip ruhlarına fatiha okudum. Sanırım bu yıl kullandığım yıllık izin bugüne kadar yaptığım en güzel izin oldu.
20 gün boyunca teknolojiden uzak kaldım. Sadece belli zamanlarda cep telefonumu açtım. Gazete ve televizyon da fazla izlemedim. Zira bu kez sadece aileme ve çocuklarıma zaman ayırmak istedim. Bunu sizlere de tavsiye ederim. Ailenizle geçireceğiniz zaman size büyük bir rahatlık vereceğini göreceksiniz.
Neyse biz gelelim gündemdeki konulara.
Antalya’da uzak kaldığım dönemde en çok şike soruşturmasının kamuoyunu meşgul ettiğini gördüm. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere ünlü spor adamlarının tutuklanıp cezaevine gönderilmesi sanırım Türk futbol tarihine kara bir leke olarak geçecektir.
Antalya’da da gündem hareketli geçmiş.
CHP’de her zamanki gibi sular durulmamış. İl Başkanı Özer Ülken’in istifalar nedeniyle başkanlıktan düştüğü belirtiliyor. İl Başkanı Ülken ise her zamanki gibi “Görevimin başındayım” diyor.
Ülken göreve geldiği gönden beri bu tartışmalar sürüyor. Görevden alındı, alınıyor söylentileri hiç gündemden düşmedi. Bu da maalesef kabak tadı vermeye başladı. CHP’ye olan güveni azalttı, azaltmaya devam ediyor. Benim merak ettiğim konu bu kadar tartışmanın yaşandığı ve adeta istenmeyen adam ilan edilen Ülken’in halen nasıl oluyor da bu koltukta oturmayı içine sindirdiğidir.
Ayrıca büyük! vekilimiz Yıldıray Sapan da yemin eder etmez kolları sıvamış. Sapan, daha şimdiden TBMM’ye iki soru önergesi verdi. Yetinmedi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Beşiktaş Asbaşkanı Serdar Adalı’yı Metris Cezaevinde ziyaret etti. Sapan, umarım ve dilerim yöneticiliğini yaptığı Antalyaspor için de bir gün elini taşın altına koyar.
Ben yokken ulaşıma yapılan zam sanırım en çok tartışılan konuydu. Daha uzun süre bu konunun gündemde kalacağını da düşünüyorum. Halkçı bir belediyenin ulaşıma yüzde 40’ın üstünde zam yapması çok düşündürücüdür. Bu karar herkesi derinden üzmüştür. En çok da gerçek demokratların yaralandığını biliyorum. Bu kadar gaddarca bir kararın altına imza atanların iyi niyetli olduğunu kendi adıma düşünmüyorum. Kararda imzası olanlar tekrar oturup bir vicdan muhasebesi yapmalı. Bunu yaparlarsa isyan edip sokağa dökülenlere hak verecekler. Tabi vicdan sahibiyseler.