Yazının başlığına bakıpta, “Bunların bir düzeltmeni bile yok mu” diye düşünülmesin.
Kimileri, “Tasrih” der, sosyete takılanlar da, “Redaktör”..
Ben kısaca, “düzeltmen” der geçerim, kimseye de o konuda hesap verme gereği duymam.
“Özür’ Ülken vurgulamasını özellikle yaptım.
Neden mi?
Dün kendisi için, “Ben onun yerinde olsam bana kalk denilen koltuktan hiç kalkmam. Kalkmışsam eğer gider yeniden otururum” demiştim.
Ve CHP Genel Merkezi’nin günlerdir yeni bir isim atayamamasına anlam veremediğimi söylediğim gibi, hani herkesin bir birine sorduğu, “Ne olacak bu CHP’nin hali” sorusu var ya, nihayet son buldu.
Özer Ülken aynı göreve yeniden atandı.
Vatana, Millete ve Antalya’ya ve CHP’ye hayırlı ve uğurlu olsun.
Belli ki Genel Merkez çok ince eleyip, sık dokumuş. En küçük bir hataya yer vermemek adına, günlerce düşünüp, taşınılmış. Antalya’ya Özer Ülken’den başka hiçbir CHP’linin il başkanı yapılamayacağı kararı verilince (!) atama gerçekleşmiş.
11 istifacı istifa ettikleriyle kaldılar.
Gitsinler, işlerine güçlerine baksınlar artık.
Valla ben bana iletilenlerin yalancısıyım.
Konuşulanlara tanık olanların arasında ben de vardım ve bugün yazıyorum. Benden önce yazanlar olabilir ve umurumda bile değil.
Antalya İl Başkanlığı ataması şöyle olmuş
Deniz Baykal, ekip arkadaşları Osman Kaptan, Arif Bulut ve Yıldıray’ı Genel Başkan’a gönderir. Bu giden üçlünün arasında Gürkut Acar da olacaktı ancak, Acar Almanya’da. Derken, üçlünün sözcüsü Osman Kaptan’dır.
Baykal’ın selamı söylenerek lafa başlanır ve
“Biz Antalya İl Başkanlığına yeniden Özer Ülken’in atanmasını istiyoruz. Aksi takdirde gurup içerisinde bölünmeler kaçınılmaz olacaktır. Bu gerçekleşmemesi halinde Antalya Milletvekilleri olarak partiden istifayı bile düşünüyoruz” denir.
Genel Başkan şaşırır.
Olayın ciddiyetini anında kavrar ve, “Antalya’ya Özer Ülken’i yeniden atayın” talimatını verir.
Dedim ya, “Ben başkalarının yalancısıyım” diye.
Bu anlatımların sonuncusu var ki, can alıcı olanı.
“Antalya ile ilgili isteğimiz gerçekleşmediği takdirde partiden istifa edip, yeni bir parti kurmayı bile düşünüyoruz” lafı.
Ne Özer Ülken miş be?
Bir deyiş vardır
“Zirveye tırmanırken yanından geçtiğin insanların suratına iyi bak. Dönüşte onlarla karşılaşacaksın” diye.
Özer Ülken geçmişinden ders aldı mı, almadı mı bilemiyorum ama.,
Kendisinden ‘Özür’ dilemesi gerekenlerin çok olduğunu, kendisinin de ‘Özür’ dilemesi gerektiği birkaç kişinin bulunduğundan eminim.
Kendi tarafımdan bakacak olursam, “Özür sayın Ülken.”
Senden asıl özür dilemesi gerekenler bunu yapar mı bilemiyorum ama, ben kendi adıma özrümü senden diledim.
Sakın ola ki bir beklentim olduğu için bunu yaptığımı sanma.
Hazır elin bu denli güçlenmişken, olağanüstü mü olur, olağan zamanı geldi mi gelmedi mi bilemiyorum, kongre olayını da iptal ettir gitsin.
Not: Bundan sonra kimse bana Özer Ülken ile ilgili aleyhte bilgi getirmeye kalkmasın, dikkate almayacağım!. Zira Ülken’in ne denli güçlü biri olduğu ortaya çıkmıştır!.. Ve ben de artık güçlüden yanayım!.
Dip Not: Mustafa Akaydın’ın CHP Genel Merkezi tarafından tekrar atanacağı kesinleştiği gün, biz özrüm de, Akaydın’a olacaktırk!.. Zira artık bir 5 yıl daha Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ile küs gibi duramam!..