Sürekli kalabalık, her zaman yoğun ve insanlar hep hasta. Hastanelerdeki bu durumun nedenlerinden biri de ilaçlarla ilgili yeterince bilinçli olmadığımızın göstergesidir. İlaç sektörü, insanları tamamen etkisi altına almış bir durumda.

Bilindiği gibi alınan ilaçlar yarar sağlarken, okuduğumuz prospektüslerin içeriğinde, yan etkilerinin de ne kadar fazla olduğu görünür. Sağlığı düzeltmeye çalışırken diğer yandan başka bir sağlık sorunu ortaya çıkarabiliyor bu yan etkiler, uzun ya da kısa vadede.

Bilinçsiz ilaç kullanmanın, hastalıkların tedavisini zorlaştırdığını belirten doktorların bu uyarılarına rağmen kişi başına kullanılan ilaç tüketiminin 26 kutuyu bulduğu açıklanmıştır. Fakat bu durum sadece hastaların üzerine alınmaları gereken bir durum olmamalıdır.

Maalesef, sağlıkta öncelikle sizi hasta eden koşullara bakılmadan genellikle semptomlar tedavi edilmeye çalışılıyor. Yaşam ve iş koşulları, çevre yapısı, sosyal dokunun nasıl olduğu ve bunların hayatımıza etkisinden kaynaklanan rahatsızlıklar, genetik rahatsızlıklardan daha fazla yer kaplıyor. Bu gerçekten yola çıkarak; yaşam şartlarına bağlı bir sağlık sistemi geliştirilmeli ki rahatsızlığa neden olan durumlar belirlenip, tedaviye bu süreçten başlanmalı.

Şartların gerektirdiği ölçüde, sadece ilaçlardan beklenti içinde olmadan, spor, doğal beslenmek, sağlıksız besinlerden uzak durmak ve en önemlisi bağışıklığı kuvvetlendirmemiz sağlığımızın değerini önemli ölçüde koruyacaktır.

Durum değişmediği ve süre gelenden ibaret olduğu ve köklü değişiklikler yapılmadığı sürece; ilaçlardan beklentilerimiz azalmayacak ve hastanelerdeki hasta sayısının az olması hayali olacaktır.