Günahı ve sevabıyla bir seçim daha geride kaldı.
Kazananlar sevindi, kaybedenler doğal olarak üzüldü.
Hizmet yarışı uğruna, 2 ayı aşkın süreçtir SKM’lerin hazırladıkları programa harfiyen uyabilmek adına gece gündüz demeden, yorulmak nedir bilmeden Antalya’nın 650 kilometrelik sahil şeridinde adeta cirit atan adaylar ve beraberindekiler eminim ki, “Nihayet” cümlesini defalarca haykırmışlardır.
Haykırmışlardır, haykırmasına da, kaybedenler şu sıralar, “Nerde hata yaptık” sorusunu da sormaktadırlar..
Antalya için, “Nerede hata yaptık” demesi gereken CHP’dir.
Benim bu soruya vereceğim cevap, “Nerede yapmadınız ki?” olurdu..
Her neyse..
Dedik ya, “Bir seçim daha geride kaldı” diye..
Aradan iki, bugünü de eklersek üç gün geride kalmış, birileri hala bir takım mazeretlerin peşinde..
Seçim gecesi cep telefonlarına, “Sandıkta kazandık, masada kaybetmeyeceğiz. Herkes Adliye sarayı önüne gelsin” mesajı atanlar..
Dün de gün boyu, “Büyükşehir’i biz aldık itirazımızı yapıyoruz. Herkes adliye sarayına gelsin” mesajları çekildi.
İlahi adalet mi nedir?
O mesajlardan birisi, “Sandıkta kaybettik. İtirazla kazanacağız” diye geçilmez mi?
Sindirin be arkadaş..
Yani kabullenin.
Bu kadar makam mevki hırsı da nedir?
Bir diğer adı da, CHP İl yönetiminin başarısızlığına kılıf bulabilmek adına son çırpınışları olsa gerek.
Antalya seçimine yapılan itirazın adı tek kelimeyle zaman kazanma taktiğinden başka bir şey değildir.
O zaman da, Büyükşehir Belediyesi’ndeki olan ama sandıkta milletin hür iradesiyle seçtiği Menderes Türel’in görmemesi adına olmaması gereken evrakların yok edilmesi adınadır.
Kimden neyi kaçırıyorsunuz?
Duyduk ki Akaydın’ın çoğu bürokratları daha pazartesi sabahı istifalarını vererek, görevden ayrılmışlar.
Dik duruş şekli buna denir.
Bazıları da anında rapor alma yolunu seçmiş.
Üç kuruş daha nasıl cebime girer mantığı..
Yine duyumlarımıza göre, Mustafa Akaydın devir teslim törenine gelmeyecekmiş.
Ondan tam tersi beklenemezdi ki?
En azından şahsım adına ben beklemiyorum..
Zira.,
Hazım meselesi..
Beş yıl öncesini hatırlayın..
Aynı türden devir teslim törenine Menderes Türel göğsünü gere gere gitmiş, “Yuh, yuh” müziğinin bangır bangır çaldırılmasına karşın, kafasını dik tutarak teslimi yapıp, oradan ayrılmıştı.
Hazım olayı da bu değil de ya ne?
Oyalamayı bırakın..
Türel’e oy veren binlerce seçmenin takdirine saygı gösterin..
Millet 2009’da ne denli hatalı davrandığının farkına vardı ve erdemliklerini gösterip, yaşadıkları şehir adına tercihlerini yaptı.
O tercihin elini sıkıp, “Hayırlı olsun” demek bu kadar mı zor?
Not: Yeni bir 5 yıllık süreç başlıyor. 5 yıldır bizim rengimizi bilmeyen yoktu ve o renk asla değişmeyecek. Ama eminim ki önümüzdeki 5 yıllık süreçte, o yolda bizi yaya bırakacak olanlar o kadar çok olacaktır ki, daha ilk günden yüzlerindeki maskeleri düşürme yolunu gidenleri görünce kahkahalarla güldüm gülmesine de.
Antalya’nın artık yanar dönerlere ihtiyacı yok.
Çakalların saltanatı aslanlar kükreyene kadardır ·