“Teknolojiden anlamıyor olabilirsin ancak, en azından ayak uydurmaya çalış” denir ya hani.,
Bundan 7-8 yıl kadar öncesi, Antalya’nın şehir içi ulaşımında nakit para geçiyordu. Ne bir kayıt işlemi vardı, ne de elde edilen kazancın vergilendirmesi..
Haa.,
Tabi ki götürü usulü işin üstesinden gelinmeye çalışılıyordu da, vatandaşın şehir içi ulaşımlarında kullandığı dolmuş-otobüs konusu Menderes Türel tarafından kayıt altına alınması amacıyla kartlı sisteme geçildi.
Cebe giren paranın tamamı seninken, o paraların miktarını bir başkasının-ki özellikle de devletin bilmesinden kim rahatsız olmazdı?
O dönemde başta da dolmuş ve otobüs sahipleri ve hatta en çok da dolmuş-otobüs şoförleri isyan ettiler. Türlü türlü felaket senaryoları ortaya atıldı. Tehditlerin ardı arkası kesilmedi.
Ama kartlı sisteme geçiş yapıldı. Adı da, “ANTKART” konuldu..
Haydi zihnimizi biraz daha yoralım mı?
ANTKART ile ilgili özellikle muhalefet, işin başı siyaset ya, “Rant var. Peşkeş var. Bu sistemden en fazla vatandaş zarar görecek” gibi bir bardak suda fırtına kopartmaya çalışma yoluna gitti.
ANTKART yetkilileri en küçük bir şikayetle dahi yakinen ilgilendi..
Topçular tarafında 4 katlı bir bina ANTKART Genel Merkezi haline getirildi. Vatandaş kartlı sisteme geçiş sırasında pek fazla bir sorunla karşılaşmadı.
Dolmuş ve otobüs şoförlerinin kart aleyhine propagandalar haricinde herkes hayatından gayet hoşnuttu..
ANTKART ile ilgili vatandaşın şahsıma yönelttiği her hangi bir sorun ile ilgili konu için bir gazeteci olarak şirketi her telefonla aradığımda karşımda bir yetkiliyi hep buldum. Gittim çaylarını kahvelerini içip, sorun ile ilgili en ince detaylarına kadar teknik ya da teorik bilgileri fazlasıyla alabildim.
Antalya’nın şehir içi ulaşım hizmetini üstlenen ANTKART şirketi yetkilileri 15 günde bir basın toplantıları yaparak çalışmaları hakkında sürekli bilgiler verdi.
Peki ya sonra?..
2009 yılında CHP’li Mustafa Akaydın seçimi kazandı, AK Partili Menderes Türel’in her türlü projesi tu-kaka..
İlk işi şehir içi ulaşımında kartlı sistemin adı ANTKART’dı ya, mensubu olduğu parti de Cumhuriyet Halk Partisi ya, ANT oldu HALK ve ismi HALKKART olarak değiştirildi. Ve bir şirkete verilmesi gerekiyordu.,
Aynı isimle 20 günde kurulan bir şirkete Antalya’nın şehir içi ulaşımı, “Al senin olsun” denilerek resmen peşkeş çekildi. HALKKART ne zaman faaliyete geçti, sorunlar da beraberinde geldi.
Millet ser sefil perişan. Ara bulabilirsen bir tane HALKKART yetkilisi. Ne Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın vatandaşın isyanına merhem olmaya çalışıyordu, ne de en küçük bir şirket yetkilisi.
Ulaşım Daire Başkanlığı topu anında atıyordu, “Kartlı sistem ile bizim hiçbir alakamız yok” diyerek..
Ve HALKKART işletmecisi şirketinin paravan olup olmadığı aylarca tartışıldı ama dedik ya, eziyeti çeken vatandaş, sefasını süren paracıkları toplayanlar..
Mahkeme AKAYDIN efendinin 20 günde kurulan HALKKART’ı iptal etti. Etti de etmesine daha düne kadar götüren götürdü. Dün de işe tekrar Menderes Türel el attı.
Tüm bu yazdıklarımı bilmeyen, duymayan hatta yaşamayan var mı Antalya’da..
Bu kentte gazetecilik yapıp, son 10 yılda Antalya’nın şehir içi ulaşımı ile ilgili konularda yazı yazmayan var mı Allah aşkına?
Herkes belediye başkanı ya da profesör olabilir ancak, herkes seçilip hizmet için göreve geldiği makam ve mevkii kullanmasını bilmiyorsa.,
Halk arkasına teneke takmasını da iyi bilir..
Halk bilir de, Halk Partisi de o bilgisizi Milletvekili olmasını bile sağlar. İşte benim ülkemde bazılarına göre politika böyle bir şey..