Antalya’da 10 yıl belediye başkanlığı yapan Hasan Subaşı, Haziran seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olacağını resmen açıkladı.
Böylelikle ‘Aday olacak mı olmayacak mı?’ sorularına da son noktayı koydu.
1989-1999 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı yapan Subaşı, daha sonra seçimi kaybederek koltuğu Bekir Kumbul’a devretti. Subaşı o gün bu gündür sürekli gündemde. Her genel ve yerel seçim öncesi ismi ön planda. İsminin yanı sıra gideceği, gitmeyi düşündüğü partiler tartışıldı, konuşuldu. Subaşı, belediye başkanlığını kaybettikten sonra iki yerel seçimde adaylığını yeniden koydu. Ancak Antalyalılar kendisine bir daha şans vermedi. Bu arada aldığı yüksek oylar da dikkatlerden kaçmadı.
Evet, Subaşı’nın Antalya’da çok ciddi bir karşılığı vardı. ‘Vardı’ diyorum zira bu desteğin eskisi kadar güçlü olduğunu artık düşünmüyorum. Zira Subaşı’nın ilk seçimi kaybetmesinin üzerinden 16 sene geçti. Bu süre zarfında Antalya çok ciddi göç aldı. O gün emekleyenler bugün oy kullanma çağına geldi. Yani sözünü ettiğim bu kişiler, Subaşı’nı tanımaz, bilmez. Subaşı’nı sadece bunlar zorlamayacak. Bağımsız aday olması O’nun en büyük handikabı olacak. Antalya’da çok ciddi oya sahip olan AK Parti, CHP ve MHP seçmeninin partisini bırakıp başka bir isme yönelmesi zor. Hadi diyelim böyle bir seçmen kitlesi var. Emin olun bu çok ama çok az sayıda bir kitledir. Dolayısıyla Subaşı’nın şansı eskiye göre daha azdır. Subaşı’nın batı ilçelerinde bir desteği olduğu ise kesin. Ancak aynı destek doğu ilçelerinde yok denecek kadar az. Haliyle bu da şansını biraz daha zora sokacaktır. Hadi şansını geçtim. Diyelim ki Subaşı 100 bine yakın oy aldı ve milletvekili seçildi. Kente tek başına nasıl bir katkı koyacaktır. Daha doğrusu bir katkı koyabilecek midir? Ben bunu da çok zor görüyorum. 
Bu yazıda Subaşı’ya karşı olduğum düşünülebilir. Yok böyle bir şey. Aksine kendisini seven, sayan biriyim. İnsan hakları konusundaki duyarlılığı, siyasi tecrübesi, yapıcı eleştirileri, kısacası demokrat kimliği beni etkileyen yönleri. Ancak tüm bunlar gördüklerimi, bildiklerimi yazmama engel değil.