Şehir merkezinden kafile halinde havalimanına git.
-?Uçağım da şu saatte. Havalimanına nasıl gidebileceğim ki. Aracımla gitsem otopark parası cep yakıyor. Servisle gitmeye kalksam nereden bineceğim? gibi bir sızlanman olmadan.
Havalimanında seni bekleyen görevliden uçuş kartını al.
-?Onca sıra bekleyip, Check-in yaptırmak da insana azap gibi geliyor? diye düşünmeden.
Ver elini İstanbul..
Peki neden bu gidiş?
47?nci Antalya Altın Portakal Film Festivali?nin basın toplantısı.
İstanbul?a iniş. Kafile halinde otobüslerle Sirkeci?ye varış.
Sirkeci?deki ünlü ve aynı zamanda ihtişamıyla lüks, Esma Sultan Yalısı?na giriş.
Sıcak ortamda VİP karşılama, memnuniyetliklerin dışa vurması.
Girişte oraya gelen veya götürülen yada giden basın mensuplarının oturacağı koltukların üzerine poşet halinde bırakılan hediyeler.
?Acaba poşetin içerisinde ne var? merakının giderilmesi için anında poşetin açılımı.
?Kolye. Küpe, bilezik ve bileklik? gibi v.s v.s..
Tamamı bayan takısı.
Sakın altın sanmayın, altın olsa lafını bile etmem.
Belli ki Sirkeci?nin yan komşusu tahtakaleden alınmış!..
Toplantıya geçilecek, bir başka poşet.
İçerisinde, Altın portakal Film Festivali içerikli dergi, kalem ve ajanda.
Toplantıya gelen basın mensuplarının konuşmalar ile ilgili tutacakları not için, ?Belki de kalem-kağıtları getirmemişlerdir? diye düşünüldüğünden olsa gerek.
Bu nasıl bir ince düşünce!..
Veeeee.,
Üçüncü poşet.
Tamamı kozmetik ürünlerini kapsayan o poşette verilince, Antalya?dan çantasız giden basın mensupları gafil avlanmışlar.
Eminönü?nün valiz satan mekan sahiplerini istila etmişler.
Çantasız git, valizle dön!..
Kozmetik ürünleri belki markasız olabilir ancak, birinci kalite!.
İyi de neden içinde göz farı, rimel yada aseton yok?
Ardından, Rakı-şarap hatta viski ikramı.
Nefis bir yemek ve toplantı.
Tüm bunlar olur da, toplantı insana sıkıcı mı gelir?
Organizasyon övgü mü almaz?
?Neden her yıl bu tür toplantılar illa ki İstanbul?da yapılır. Antalya?nın suyu mu çıktı? diye soru mu sorulur?
Sorduğun takdirde, ?Merak etme hemşerim. Antalya, İstanbul?dan da zengin? cevabını alır, kıçının üzerine oturursun.
Ve gecenin 03.00?nde dönüş.
İşte bu olmadı..
Verilen hediyelerin ağırlığına, yedirilen yemeklerin vücuda yaptığı kalori yüklemesi, içilen içkilerin mahmurluğu. Tabi ki özellikle de toplantıya geçildiğinde herkesin pür dikkat konuşmacılara odaklanmasının yarattığı bir yorgunluk.
Madem adına, ?Kusursuz bir organizayon? denmesini bekleyecektiniz.,
O zaman Esma Sultan Yalısı?nda bir gecelik konaklama eksikliğini de giderseydiniz ya.,
Ne diye gecenin 03.00?nde uçmaya insanı mecbur bırakırsınız!..
Not: Ali Orhan adına: İstanbul organizasyonunu gerçekleştirenlere sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Dip Not: Ali Orhan kozmetik ürünlerini kapsayan poşetten 3, kolye-bilezik, küpe gibi ürünleri kapsayan poşetten de 5 adet almış. Bunun için de iki kez şükran!..