Antalya’nın şehir içi ulaşım olayı ne zaman kartlı sisteme geçti, o zaman isyanlar başladı. O geçiş AKP’li Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde olmuştu. Feryadı koparanların başında da, CHP Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Sapan.
Sapan CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Akaydın ile el ele verdi. Kartlı sistem başta olmak üzere, seçim süresince Türel’i vatandaşa şikayet ettiler, vaatlerde bulundular. O vaatlerin başında her ne kadar, “Göreve gelirsek tramvayın raylarını söküp atacağız” deyip, seçildikleri gün, “Bu denli büyük yatırımı yok sayamayız” bahaneleri uydurup çark etseler de, ikinci sırada kartlı sistem vaatleri vardı.
“İsteyen kartıyla, isteyen parasıyla dolmuş-otobüse binebilecek” vaatleri verilmesine rağmen, Antalyalı 12 Ağustos itibariyle sadece Halkkart ile dolmuş-otobüse binmeye mecbur bırakıldı.
Peki neden?
Nerde kalmıştı söylenenler?
İşte bu yoldan çıkarak, Yıldıray Sapan, Türel zamanında kartlı sistem için ne demiş, şimdi bunlar ne yapıyorlarmış herkes öğrensin
İşte Akaydın’ın seçimlerdeki sağ kolu, büyük destekçisi Sapan’ın kartlı sistem açıklamasının takla attırılmış hali. Biz de bugüne göre uyarladık.
“CHP’nin yıldızı hızla sönen, Deniz Baykal’ın bile gözden çıkardığı söylentileri dolaşan Mustafa Akaydın’ın, sorun üstüne sorun yaratmayı sürdürüyor
Kendisi sönmekte olan tartışmaları yeniden alevlendirmekte oldukça becerikli. İşte “rantkart” haline getirilen Halkkart örneği.
Basında çıkan, Mustafa Akaydın yönetiminin inkar etmediği haberlere bakılırsa, çok yakın bir zamanda toplu ulaşım araçlarına paralı biniş tekrar yasaklanacak. Kartı olmayan kimse binemeyecek.
Alın size yaz ortasında yeni bir kriz.
Sıkıntı yaratmakta, yaşamı Antalyalıya zehir etmekte rekorları bulunan Mustafa Akaydın, kriz yaratmadan yapamıyor. Halkkart krizinde zaten Guinness Rekoru kırdı. Bu kadar kapsamlı ve kenti alt üst eden krizi Akaydın’dan başkası çıkaramazdı.
Krize doymayan Akaydın, Guinnnes’e girmeye kesin kararlı. Üst üste patlayan Halkkart krizleri ile Guinness Rekorlar Kitabına kesinlikle girecektir.
Nedir bu kart satma merakı?
Antalyalı yeteri kadar kart almadı mı?
Tedavi için günübirliğine kent merkezine gelen köylüye kart satmak zorunda mısın?
Yakınlarını ziyaret için başka illerden bir haftalığa gelenler kart almak zorunda mı?
Bugünkü sistem, yani kartı olmayanlar para ile otobüse, minibüse binse dünyanın sonu mu gelir?
Aylardan beri ortalığı germekten bıkmadın mı?
Durduk yerde kriz yaratmakta Baykal yada Kılıçdaroğlu ile mi yarışıyorsun?
Ulaşıma yeteri kadar zam yaptıktan sonra neden insanların tahammül gücünü zorluyorsun?
Değerli Antalyalılar
Akaydın ve ekibi istedikleri kadar görsel şov yaparlarsa yapsınlar adı kamuoyunda “rantkart”a çıkan Halkkart’larının toplu ulaşım sistemini koordine edecek, denetleyecek sistem olduğunu kanıtlayamazlar.
Bu iş bankaların belediyelere bırakın komisyon almayı, üste para vererek kurdukları kartlı bilet sisteminden başka bir şey değildir.
Bankalar bu sistemi, birkaç yüzbin YTL’ye kurabilmektedir. Bankaların, bilet paralarının kısa süreli hesaplarında kalması karşılığında verdikleri bir hizmettir. Akaydın ve ekibi, bunu olağanüstü bir sistemmiş, tirlyonlarca liraya maloluyormuş gibi yutturmaya çalışmaktadır. Üstelik bankaların bedavaya takmayı önerdikleri cihazları otobüs ve minibüsçüye zorla sattıkları halde, “zarar ediyoruz” numarası yapmaktadırlar.
Toplu ulaşım araçlarının güzergahlarını uyup uymadıklarını titizlikle takip edeceklermiş. Bırakın bu palavraları. Sizin sisteminiz sağlıklı şekilde günlük rapor bile vermekten aciz.
Halka çektirdiğiniz çile belleklere kazınmıştır. Belediye görevlilerinin dövüp burnunu kırdığı minibüs şöförleri unutulmadı, unutulmayacaktır.
Hesap günü geldiğinde bunun hesabı rantkart ekibine kesilecektir.”