Öncelikle bir Antalya markası olan Talyagöz’ün üstlendiği bu deplasman için, firma yöneticilerine ve Antalyaspor Yönetim Kurulu Üyesi Emin Altıner’e teşekkür etmeliyiz. Futbolcusu, teknik ekibi, yönetimi, medyası, taraftarıyla, güzel bir deplasman, camiayı bütünleştiren bir birliktelik oldu.
Yukarıda yazdığım, bu deplasmanın en güzel ve aslında tek güzel yanıydı.
Diğer tüm kısımları bir kara mizah.
3. dakikada Kerem Şeras, Konya kalecisi ile burun buruna. Aralarında sadece 2 metrelik bir hava boşluğu var. Kerem’in şutu hava boşluğundan(!) olsa gerek istediği gibi olmuyor. Kaleciye nişanlıyor topu.
5. dakikada bu kez hakem duvara tosluyor. Bana göre Konya’nın buz gibi penaltısı verilmiyor. Hakem tam bunun altında ezilirken, imdadına pozisyonun devamı yetişiyor. Ömer’e yapılan faulü görmüyor, gol veriyor. Çünkü 15 saniye önce çalması gereken penaltıyı çalmadı. Fakat yardımcısı, “İki yanlış bir doğru etmez hoca” diyor, orta sahaya koşmuyor, golü vermiyor. Hakem, ikinci yarıda bana göre Konya’nın bir penaltısını daha vermiyor.
Bu arada hava boşluğu bir şans daha veriyor Kerem’e. Yine karşı karşıya, vursa atacak. Kendine olan güveni 7 dakika önce kaybettiğinden vuramıyor.
22 dakika içinde kendimize bir Necati portresi çiziyoruz.
13. dakikada arka direkte topla buluşuyor, üflese daha hızlı gider top. Gücü kalmamış.
32. dakikada ceza alanında topla buluşuyor, kaleyi değil, kendisini yere atmayı düşünüyor. Gücü kalmadığı için beleş bir penaltı peşinde.
35. dakikada kontra bir atak yakalanıyor. Necati, geçen sene olsa sağındaki ve solundaki iki adamı peşine takar, Konya’nın çıkışına kadar sürüklerdi. Oysa, tekrar altını çiziyorum, Necati’nin gücü kalmamış. Kendine olan güveni de bitmiş. 35 metreden kalecinin üzerinden aşırtma yapmayı deniyor kaleye gitmek yerine. Necati’ye Şifo 65’e kadar dayanabiliyor.
İlk yarı da ikinci yarı da aynı. Sadece Antalyaspor savunması sahadaki herkesten daha iyi mücadele ediyor hepsi o kadar.
İki takımın sahadaki 11’leri ve sonradan giren oyuncuları ile toplam 28 futbolcu içinden gerçekten süper ligde zirveye oynayabilecek oyuncu sayısı 5’i geçmez, bunların 4’ü Antalyaspor’da.
Başta Tita ve Deniz.
Bu iki oyuncu olmasa Antalyaspor pozisyona da giremez, bir araba gol de yer.
25 maçta 20 gol atmış ev sahibi ile, 24 gol atmış Antalya’dan bol gol beklemek bir hata olurdu elbette.
İki kötü futbol oynayan takımın mücadelesinde galibiyete yakın olan, “Bu takımı da yenemiyorsan yuh sana” ifadesinin muhatabı Antalyaspor’du.
Maç 90 dakika değil, 900 dakika oynansa sonuç değişmezdi.
İyi ki 90 dakikada bitti ki biz de eziyetten kurtulduk.
Meğer yanılmışız, eziyet maçtan sonra başlayacakmış. Tam 1 buçuk saat stadın önünde bekletildik.
Sonra yola çaktık, emniyetin geniş güvenlik önlemlerini gördük. Her sokağın başında bir polis, her boş binada bir polis.
Bir karanlık sokaktan bize doğru gelen taşlar ve bizi taşıyan aracın kırılan camı.
Bu benim için unutulmaz bir andı.
Tüküren, tekme atan, ısıran görmüştüm de taş atan bir hayvan ilk kez gördüm.
Çok misafirperver davranan meslektaşlarımız, taraftarlarının büyük bir çoğunluğu ve saldırıya uğrasak da işini çok iyi yapan emniyetini ayakta alkışlamayı unutmuyoruz.
Trend Haberler

Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan görevden uzaklaştırıldı

Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında gözaltı kararı

20 milyon dolar ödeyip aday oldu iddiası Antalya’yı salladı

Gürcistan-Türkiye maçı ne zaman, saat kaçta ve hangi kanalda?

ŞOK GÖZALTI! Antalya Emniyet Müdürü’nün aracından kardeşi çıktı

Antalya’yı sarsan ‘rüşvet’ operasyonu: İfadeleri ortaya çıktı