Antalyaspor’da son 10 maçtır yenilmemenin mutluluğu değil, eski başkan Ali Şafak Öztürk’ün açıklamaları konuşuluyor.
Bunun da sorumlusu yine bizzat Ali Şafak Öztürk’tür.
Gerçek sevdası Fenerbahçe maçına giderken durduk yere ve ortada hiçbir sebep yokken bir paylaşımda bulundu. Paylaşımında, “Yerel medyadaki bazı satılmışlar” diyerek isim vermeden Antalya’daki bütün gazetecileri zan altında bıraktı.
Türkiye Spor Yazarları Derneği Antalya Şube Başkanı ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı olarak meslektaşlarımdan bir hayli mesaj ve telefon aldım. “Bir şey yapmayacak mısınız?” diyerek haklı sitemde bulundular. Bu söylemler sonrası Antalya Gazeteciler Cemiyeti bir açıklama yaparak Öztürk’ü kınadı. Ben de iki önemli kurumda önemli görevlerim olduğu için konuyu köşeme taşıdım. Yani bizi seçen meslektaşlarımızın haklı olarak sesi oldum. Vay sen misin bunu yazan? Öztürk’ün saldırı timi hemen devreye girdi. Sosyal medyadan kampanya yapıp üzerime saldırdılar. Belden aşağı vuruşlar, ağıza alınmayacak ithamlar… Saldırı timine baktım ve neredeyse hiç birini tanımıyorum. Antalyaspor tribünlerinde rast gelmediğim isimler. Profillerinde genellikle Fenerbahçe objeleri var. Tabi neredeyse yüzde 80’i Regnum Otel çalışanı. Kiminin hiç takipçisi yok, kiminin 1, kiminin birkaç. Yani belli ki saldırı için kurulmuş bir tim. Bu tim daha önce de devreye girmiş ancak bize geri adım attıramamıştı. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da doğru bildiğimizi yazmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim işim bu.
Yazımda ne Antalyaspor A.Ş. ne de Antalyaspor Kulübü Derneği başkanları ve yönetimi ile ilgili tek bir satır yazmamama rağmen iki kurum resmi sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunarak beni kınadılar. Adımı vererek hedef gösterdiler. Açık konuşmak gerekirse bu duruma şaşırdım. İthamları kabul etmiyorum ve iade ediyorum.
Antalyaspor bu olaya niye taraf oldu diye kendi kendime sordum. Peki yarın bir başka eski başkan için ben veya bir başka gazeteci bir yazı yazarsa yine açıklama gelecek mi? Bu sorunun yanıtını gerçekten merak ediyorum ve bekliyorum.
Tabi bu açıklamanın da nasıl yapıldığını öğrendim. Hangi iki yönetici ve geçmişte ‘servet’ kazanan şahsın devreye girdiğini biliyorum. Maalesef borçtan dolayı oluşan göbek bağı olunca da direnmek fayda etmemiş.
Borç ödeme bahanesiyle Antalyaspor’u kendine bağlayan Öztürk ailesinin aslında kulüp içindeki gücünü de öğrenmiş olduk. Halen karar verici durumda olduklarını gördük. Mevcut yönetimin de bazen aciz kaldığına şahit olduk. Bu ilişki devam ettiği sürece birileri Antalyaspor’u oyuncak gibi görmeye devam edecektir. Bir de borcu başkası yapmış da fedakarlık yaparak onlar ödüyor havası yaratmaya çalışıyorlar. Öyle olmadığını biliyoruz. Bildiğimizi de kamuoyuyla paylaştığımız için birilerini rahatsız ediyoruz. Şunun bilinmesini isterim, rahatsız etmeye devam edeceğiz. Doğruları kamuoyuyla paylaşmak birinci görevimiz ve biz bu görevi yapmaya devam edeceğiz.