Muğla’dan Antalya’ya atandığında özellikle CHP kesiminin merdiven altı siyasetçileri, “Ak Parti’nin valisi” yakıştırmalarıyla kendisine yaklaşıldı.
Turizm Bakanı Alanya’da incemelerde olduğu için, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Altınportakal Film Festivali ödül törenine katılamadığı için, “Emir büyük yerden ki törene gelmedi” yorumlarında bulunuldu.
Antalya adına yaptığı icraatlar hep başka yerlere çekildi.
53 gün sonra yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimleri öncesi bu yıl 20’ncisi düzenlenen, Hasyurt Tarım Fuarı'na katılan CHP eski genel başkanı Deniz Baykal, kendi isminin konuşmacılar arasında olmadığını görünce canı sıkıldı. Gelişmeler üzerine vali Ahmet Altıparmak’a şikayetini dile getirdi.
Sunucu son olarak Antalya Valisi Altıparmak'ı kürsüye çağırdı ama vali yerinden kalkmadı ve Deniz Baykal'a eliyle 'Siz buyurun' işareti yapı. Deniz Baykal, kabul etmedi. O ana kadar protokolde anlaşılmayan kriz, Vali Altıparmak'ın kürsüye gitmemesiyle gün yüzüne çıktı. Sunucu durumu toparlamak için CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın fuarda olduğu anonsunu yaptı. Vali Altıparmak, Deniz Baykal'ın konuşma yapmasında ısrarcı oldu. Alkışlar arasında kürsüye gelen Deniz Baykal, “Bu olanağı sağladığı için Sayın Vali'ye de ayrıca özellikle teşekkürlerimi ifade ediyorum” dedi.
Ve aynı gün.
Hem ABD hemde Türk vatandaşı olan Cüneyt Aykut isimli kişi, yıllar önce çıkarılan bir yasadan dolayı TC vatandaşlığından çıkartıldı. ABD’den de sınır dışı edildi. Cüneyt Aykut Türkiye’ye geldi, Antalya’da yaşamaya başladı.
Tabi ki onunkine yaşam denirse.
Vatanı yok. Her türlü sağlık güvencesinden yoksun ve aynı zamanda işsiz. Sarısu’da yıkık, dökük halde yaşamını idam ettirmeye başlayan Cüneyt Aykut’u Akdeniz Manşet buldu. Manşet’ten verilen, “Vatansız Cüneyt” başlıklı haberi gören Antalya valisi Ahmet Altıparmak’ın talimatıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı görevlileri Cüneyt Aykut’u arayıp, buldu. Yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda Aykut’un İzmir’de bulunan işadamı kardeşine ulaştı. İl Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından her türlü ihtiyacı (Banyosu, tıraşı, yeni giysileri ve harçlığı ile) karşılanılarak, İzmir’deki kardeşinin yanına gönderildi.
Sefalet içerisinde süren bir kötü yaşantı da, böylece sıcak bir yuvaya dönüştü.
Adam oğluna her fırsatta, “Sen adam olmazsın” diye hitap ediyormuş. “Adam olmazsın” dediği oğlu Kaymakam olmuş ve bir ilçeye atanmış. Göreve başladığı gün, makam şöförünü çağırıp, “Şu adreste benim babam oturuyor. Git onu al ve gel” demiş. Şöför çiçeği burnunda Kaymakam’ın babasını alıp, Kaymakamlığa getirmiş.
“Baba. Ben küçükken bana her fırsatta sen adam olmazsın diyordun. Bak ben okudum, büyüdüm ve Kaymakam bile oldum. Seni gör diye de buraya çağırttım” demiş.
Baba bir makam odasına bakmış, bir de oğlunun gözlerinin içine.
Baba cevap vermiş: “Sen Kaymakam olmuşsun ama, adam olamamışsın. Adam dediğin babasını ayağına çağırmaz”
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak siyaset ortamının tavan yaptığı, genel seçimler öncesi ağız dalaşlarının ardı arkası kesilmediği şu günlerde Hasyurt’ta Bürokratlık.,
Aynı gün içerisinde Antalya’da ise, baba şefkatliği dersi vermiştir.
Kendisini yürekten kutluyorum.