Halk arasındaki ifadesiyle ‘toplama’ partilerdeki ‘siyaset simsarları’nın oradan oraya zıplamasına alıştım da, yıllarca ideoloji merkezli partilerde yer alıp, istediği olmayınca ideolojisine ters başka partilere geçen şahsiyetlere bir türlü alışamıyorum…

Türk siyasetinde örneği çok.

Antalya’da da son örnek, Serik eski Belediye Başkanı Mehmet Habalı.

MHP çatısı altında Serik’te belediye başkanlığı yapan, adı bu partiyle bütünleşen Habalı, MHP adına girdiği son seçimi kaybettikten sonra yeni kurulan İYİ Parti’ye göz kırpmaya başlamış, hatta 31 Mart seçimlerinde CHP-İYİ Parti ittifakının adayı olmak istemişti. Ancak İYİ Parti Serik’te aday olarak Belek eski Belediye Başkanı Yusuf Mecek’i tercih edince, ülkücü Mehmet Habalı bir anda çark ediverdi.

Hem öyle bir çark ki, yenilir yutulur gibi değil.

Yılların ülkücüsü Habalı, bir anda DSP’li oluverdi…

Bu değişikliği biz yutamadık ama Serik’teki Habalı hayranları belli ki yutmuş.

Habalı başkan Ankara’dan adaylığını okeyletip döndükten sonra Serik’te coşkuyla (!) karşılanmış…

Eee böyle başa böyle tarak.

Böyle siyasetçilere böyle seçmen.

Ne diyelim Allah hayırlı uğurlu etsin. 

Habalı, kendisini karşılayan coşkulu kalabalığa, Serik’i canını verecek kadar sevdiğini (!) ve ‘ehliyetsiz’ kişilerin eline bırakılmasına gönlü razı gelmediği için DSP’den aday olduğunu söylemiş…

Peh peh peh. Gözleri yaşartır bu sevgi.

Eminim onu karşılayan o coşkulu kalabalığın da gözleri dolmuştur bu duygu yüklü ifadelerden…

‘Ehliyetsiz’ diye nitelendirdiği kişi kendisi yerine tercih edilen Yusuf Mecek. Kapatılan Belek Belediyesi’nin eski başkanı…

Serik Belediyesi eski Başkanı Mehmet Habalı ‘ehliyetli’ ama Belek Belediyesi eski Başkanı Yusuf Mecek ‘ehliyetsiz’

Klasik, ‘Ben olmazsam tufan’ psikolojisi…

İşin en acı veren yanı ise bu hastalıklı psikolojinin toplumda hala karşılık görüyor olması.

Biraz ağır kaçtı belki ama gerçekten ben buna alışamadım/alışamıyorum.

Siyasette ‘Fırıldak Kubi’lerin sayısının her geçen gün biraz daha artmasına, bu kişilerin her seferinde kendilerine kapılanacak yeni bir kapı bulmasına, hemen her seçimde seçmene ‘tek’ alternatif gibi sunulmasına, her şeyden ötesi, toplumun bu duruma alışmasına tahammül edemiyorum…