Başbakan Antalya’ya gelecek bir gece de kalacak.
Merak ediyorum da o geceleme olayı Antalya’nın kent merkezinde olsa.,
Yani, Özkaymak Falez veya Rixos Downtowun (Sheraton) gibi her hangi bir otelde.
Ama kesin Belek’teki Rixsos’a gider, orada konaklar..
“Şehir merkezinde geceyi geçirmiş olsa ne olacak” diyen var değil mi?
Bence çok şey olur..
Başbakan Denizli’ye gittiğinde gördükleri ve duyduklarıyla ilgili sarf ettiği sözleri bu ülkede günlerce gündemi oluşturdu.
Eminim ki Başbakan Antalya’nın tertemiz havasını ciğerlerine doyasıya çekebileceğinin hayalini de kurarak şehrimize gelir.
Şehir merkezinde kalması halinde, öyle bir havayı teneffüs edebilmesi mümkün mü?
Hele şu sıralar asla..
Özellikle de son bir haftadır akşamları Antalya’nın üzerinde resmen kara bulutlar dolaşıyor gibi bir görüntü hakim.
Ne hikmetse herkes kömür yakmaya başladı ki, Antalya’da yaşayanların bence koskoca ayıbı kömür ateşiyle ısınma yöntemini kullanmaları.
Sivas’a gittim gördüm. Orada kömür yakmak kadar doğal bir şey olamaz, zira soğuk iliklere işliyor.
Denizli’nin insan yoğunluğunun olduğu semt ve mahallelerinde kömür yakımı Valilik ile Belediye tarafından resmen yasaklanmış.
Ama Antalya falezlerinin üzerindeki apartmanlarında serbest.
Türkiye’nin en sıcak iklim özelliklerine sahip bir kentte kömür ile ısınma yöntemi hangi akla hizmetse, akşamları ortalık kömür kokusundan, kömür toz bulutundan geçilmiyor.
Güllük Caddesi’nin orta yerindeki bir büyük marketin önünde kömür çuvalları deste deste dizilmiş. Üzerine de 13.99 TL diye levha asılmış.
Alıcısını bekliyor.
“Şehir merkezine AVM istemiyoruz” diye göstermelik çığırtkanlık yapanlar, “Kömürcü kömürcülüğünü yapsın, oduncu da odunculuğunu. Sen marketçisin ne işin var kömürcülükle” diyen Allahın kulu çıkmaz.
Kömürce desen, “Yeter artık. Her türlü esnafın sırtına binen bu AVM’lerin bu kadar ileriye gitmelerine seyirci kalınamaz” diyemiyor.
Yakında bunlar tezek bile satmaya kalksa şaşırmayacağım.
Esnaf odaları Allahları var ara sıra kafalarını uzatıp, “Şunu ederiz, bunu yaparız” deyip, usulca yerlerine oturup, günlerce sessizliğe bürünüyorlar ki..
Makine Mühendisleri Odası’nın yapması gereken hava kirliliği isyanı açıklamalarını İnşaat Mühendisleri yapıveriyor.
Laf ile millet ısınmıyor ama Antalya’da hala o zihniyet kömürle üşümeme yöntemini seçiyor.
Evine soba kurmayıp, iş yerlerine soba borusu döşetmeyenler merak ediyorum da, soğuktan donarak intihar etmeyi mi seçmişler de, kömürün yanından bile geçmiyor.
Birileri elini taşın altına koymalı.
Ve Denizli valili ile belediyesinin el ele verdiği gibi, bu dünya kenti için el ele verilmeli.
“Şu tarihten itibaren Antalya’da kömür ile ısınma yöntemi tarih olacaktır” demeli.
Var mı böyle yürekli birisi yada birileri?
Bence yok.
Böyle bir şeyi yapsa yapsa, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapabilir.
O da Antalya gerçeğini çıplak gözle gördüğü takdirde olurdu.
Yani Antalyalının yaktığı kömürlü havayı ciğerlerine çekip, kokusunu bizzat hissettiğinde.
Ama kesin Belek’te kalacak ve Kadriye’nin oksijen fabrikası olan muhteşem ormanlarının ürettiği havayı ciğerlerine çekecek.
Antalya’nın havasından kimse de kendisine bahsetmeyecek.
“İyi de hükümet kendisi Antalya’da bedava kömür dağıtıyor. Vatandaş da gönül rahatlığıyla yakıyor” diyenleri duyar gibiyim de..
Git varoşlarda o işi yap.
Antalya’nın Konyaaltı Caddesiyle Işıklar’da kömür yakıp ısınmak da neyin nesi?