Gecenin sessizliğini silahlar sesleri bozdu.
Ne olduğunu anlamadan masaların ve sandalyelerin altına saklandık.
Ürkek bakışlarla birbirimize süzüyorduk.
Sabahın ilk ışıklarıyla perdeleri araladık.
Cadde ve sokaklarda askerden başka kimseler yoktu.
Olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen minik yüreğim halen korkuyla atıyordu.
İşte o günden sonra bir daha huzuru ve mutluluğu görmedim desem abartmış olmam.
Evet, bundan tam 30 yıl öncesinden söz ediyorum.
PKK eline silah almış ve Türkiye bir çatışma ortamına sürüklenmişti.
Bu 30 yıllık süre zarfında maddi ve manevi birçok kaybımız oldu.
40 binin üzerinde insanımız yaşamını yitirdi, 500 milyar dolar askeri ve güvenlik önlemleri için harcandı.
Anne ve babalar evlatsız, çocuklar ise babasız ve annesiz kaldı.
Gençlerimiz eşlerini kaybetti, ülkenin her noktası güvensiz hale geldi.
Sonrasında bir umut doğdu.
Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan güçlü bir irade göstererek barış için düğmeye bastı. Ardından savaşın tarafı PKK da çatışmazlık kararı aldı. Önce silahlar sustu, sonra ölüm haberleri gelmez oldu. Kısacası Türkiye’ye bahar geldi.
Şimdi silahların sonsuza dek susması için harekete geçildi.
Önceki gün İmralı’da bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen HDP heyeti, tarihi bir çağrıda bulundu. Öcalan’ın baharda silahları bırakmak için örgüte çağrıda bulunduğu vurgulandı. Açıklamayı Başbakan yardımcısı Yalçın Doğan ile birlikte yapan HDP heyeti, kendi üzerlerine düşeni yapmaktan geri kalmayacaklarını da ifade etti. Başbakan Yardımcısı Yalçın Doğan da “Her şey Türkiye için” diyerek süreci kararlılıkla yürüteceklerinin mesajını verdi.
Taraflar bu açıklamayı yaparken herkesi bir umut kapladı. Ana muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yaşananların memnunluk verici olduğunu ifade etti. Haliyle çocukken tanık olduğum kan, gözyaşı ve kavganın sona erecek olması beni heyecanlandırdı. Heyecanlandırdı, zira artık çocuklarım bu travmayı yaşamayacak. Heyecanlandım, zira ülkemize huzur, barış ve kardeşlik gelecek. Heyecanlandım, zira bir daha kimse çocuğunu, anasını, babasını, yakınını savaşa kurban vermeyecek.