Akademisyenler yaptıkları bilimsel araştırmaların sonuçlarını; Üniversiteler Arası Kurul Başkanlığı (ÜAK) tarafından belirlenen Science Citation Index (SCI), Science Citation Index-Expanded (SCI-Expanded), Social Sciences Citation Index (SSCI) veya Arts and Humanities Citation Index (AHCI) kapsamındaki dergilerde sergilerler. Bu dergileri de Web of Science (WOS) internet adresinden buluyoruz.
Bu kriterleri koyan ÜAK’dır. Aynı indeksteki yayınlar Dr.Öğr.Üyesi, Doçentlik ve Profesörlük kadrolarına atamalarda Üniversiteler tarafından da kullanılmaktadır. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bilim dünyası dışındaki okuyucularımıza şöyle anlatabiliriz.
Kovid sürecinde, her akşam kanal kanal dolaşan tıp profesörleri korona virüslerle ilgili araştırmaları, yayınlandığı dergileri konuştular, dergi isimlerini bile söylediler. Bir ara sigara içenlerin koronaya daha az yakalandığından bahsedilmişti. Günler sonra da ilgili makalenin bir sigara firması tarafından yaptırıldığı belirtildi. Hatta bazı korona yayınlarında yeterli hakem incelemesinin olmadığından bahsedildi. Tıp alanında dünyanın en saygın dergilerinde ilaç firmaları tarafından makale bastırıldığını da duyduk.
Şimdi gelelim yağmacı dergiler muammasına. Bu konu, bilim dünyasının son yıllarda en çok konuştuklarının başında geliyor. Predatory, avcı, şaibeli dergiler ifadesine yer veriliyor. Bilim dünyasının lanetlenmiş bir alanı diyebiliriz. Ancak bu lanetlenmişleri kimse net şekilde ortaya koyamıyor. Efsane olarak aramızda dolaşıyor. Türk bilim adamlarınca ortaya atılan bir liste yok. Şov yapanların üzerinde tepindiği bir konu. Kütüphaneci Jeffrey Beall’in listesi referans alınıyor. Konuşulan dergiler Beall’in listesinde zaten yok.
Peki, Yağmacı/Şaibeli Dergiler ne anlama geliyor? Bununla ilgili en önemli açıklamayı Doçentlik ünvanını veren ÜAK yapabilir. Altında imza bulunan ne bir açıklama, ne de bir şaibeli liste var. Peki, Doçentlik ünvanının hak edilip edilmediğini kim, neye göre belirleyecek?
ÜAK’ın bu konuda yaptığı açıklama, Doçentlik Başvurusuna İlişkin Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları sekmesinde bulunan 43’üncü soruda yer alıyor.
43. Soru: Hangi dergiler Doçentlik Başvuru Şartlarında (Beyannamede) kullanılamaz?
Cevap: Yükseköğretim Kurulunun 07.03.2019 tarihli Genel Kurulunda alınan karar gereği, 07.03.2019 sonrası yayımlanmış makaleler için geçerli olmak üzere;
Makale kabulünden sonra yayımlanması için yazardan ücret veya ek ücret talep eden dergiler (Yağmacı/Şaibeli Dergiler), bu ilişkinin bir çıkar çatışması içermesi nedeniyle doçentlik başvuru şartlarında (beyannamede) kullanılamaz. Ancak özgeçmiş ve eserler listesine eklenmelidir. Bu bağlamda aşağıdaki dergiler doçentlik başvuru şartlarında (beyannamede) kullanılabilir:
  • Makale başvurusu sırasında kabul/red şartına bağlı olmaksızın ücret alan dergiler,
  • Abonelik usulü ile çalıştığı halde ilgili makaleyi açık erişimli yapmak için ücret talep eden dergiler,
  • Makale basımı sürecinde yazarlardan herhangi bir ücret talep etmeyen dergiler
Başvuruda beyan edilen makalenin yayımlandığı dergi, şeklen yukarıda belirtilen “beyannamede kullanılamaz dergiler” nitelemesine uymakla birlikte, ilgili derginin bu kapsamda değerlendirilmemesi gerektiğini iddia eden adaylar gerekçesini belirterek ilgili makaleyi beyan edebilir.
Makale kabulünden sonra yayımlanması için yazardan ücret talep eden dergiler Yağmacı/Şaibeli Dergilermiş. Ancak makale kabulüne veya ret edilmesine bakmadan ücret talep ediliyorsa şaibeli olmuyormuş. Açık erişimli yayınlanacak makalelere de para ödenebilirmiş. Aşağıdaki ücretler kimde varsa, sormadan verebilir.
Günümüzde hemen hemen bütün dergilerin ve hepsinden önemlisi, saygın denilen dergilerin ücret istediklerini görmemiz gerekiyor. Yayıncılık faaliyetlerini şirketler yapıyor. Şirketler hayır dernekleri değildir. Normal olarak para alıyorlar.
ÜAK’ın ön incelemesinden sorunsuz geçen bazı akademisyenlerin dosyalarına, bazı jüri üyelerince 43’üncü soruya istinaden ret kararı verilebiliyor. Aynı birimdeki iki farklı öğretim üyesinden birisi ret, diğeri evet diyebiliyor. Şimdi bu adaletsizlik değil de nedir?
Dergileri paralı diye şaibeli ilan etmek haksızlıktır. WOS’a göre Q1, yani en üst sınıf dergilerden Agronomy, bir makale için kabul ettikten sonra 19 bin TL istiyor. Şaibeli mi değil mi? Scientia Horticulturae’de altın açık erişim için 25 bin TL talep ediyor. TÜBİTAK’ın teşvik listesinde birisi var, birisi yok. İkisi de Q1 sınıfında. Hangisi şaibeli?
Bunlara yağmacı diyemeyenler, hızlı şekilde yayınlayan, daha düşük ücretli ve Q4 sınıfında olan düşük etkili dergilerle ilgili rahatça ahkam kesebiliyorlar. İnsanlarımız hızlı yayın, düşük ücret istiyor. ÜAK tarafından yayınlanan bir liste yokken, bunlar yok sayılamaz.
ÜAK neden listeleme yapmıyor? ÜAK’dan kaynaklanan belirsizlik nedeniyle haksızlığa uğradığını düşünen bilim insanları mahkemelere başvuruyorlar. Ünvanlarını mahkeme aracılığıyla alıyorlar. Sayıları da çok fazla. Bilimin saygınlığı nerede kaldı?
HEM YÖK HEM DE ÜAK, MUTLAKA YAĞMACI/ŞAİBELİ DERGİLER MUAMMASINA DUR DEMELİDİR.