Sera üreticisi ağlıyor
Prof. Dr. Halil Demir
Serada yapılan sebze üretimiyle sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında ülkemizin sebze ihtiyacı karşılanmaktadır. Üretilen sebzelerin önemli miktarı da Antalya ve ilçelerinden karşılanmaktadır. Yapılan üretimin önemli sorunları ise varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Sorunların bir kısmı üreticilerden kaynaklanıyor ve önemli bir kısmı da üreticilerin dışındaki sebeplere bağlıdır.
Sera üreticilerinin karşılaştıkları hastalık ve zararlılardan bazılarının kaynağı kendileri mi, yoksa üretim materyali mi, belirsizliğini korumaya devam ediyor.
Konuyu örneklendirerek bilgilerinize sunmaya çalışalım.
Çiftçiler her üretim dönemi başında yetiştirecekleri türlere göre aşılı ya da aşısız çeşit seçimlerini yaparlar. Çeşit seçimlerinde fusarium, verticillium, külleme, nematod, virüs gibi bazı etmenlere karşı dayanıklılık arıyorlar.
Eğer bu etmenler açısından dayanıklı olanı bulamazlarsa, istedikleri verimleri elde edemiyorlar. Her ne kadar çeşitlerin seçimleri kendilerine bağlı olsa da yine de anlam veremedikleri sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar.
Zaman zaman üretici seralarını dolaşıyorum. Alanda görev yapan ziraat mühendislerimizle sohbetler ediyoruz. Bu ziyaretlerimin bazılarında çiftçilerin çaresizlik içinde olduklarını görüyorum. Özellikle üreticilerin ve bilgi aldıkları ziraat mühendislerinin virüs adını verdikleri hastalıklar ellerini kollarını bağlıyor.
Onlardan edindiğim bilgilere göre kahverengi buruşukluk virüsü (Domates kahverengi rugose meyve virüsü) Antalya’nın doğu ilçelerinden batı ilçelerine doğru hızla yayılıyor.
Ziyaret ettiğim üreticilerin birisinde, üç ayrı cam sera yan yanaydı ve domates üretimi yapılıyordu. Seralardan iki tanesinde herhangi bir sorun yoktu ve aynı çeşidin bitkileri gayet sağlıklıydı. Alışverişleri aynı yerden, aldıkları danışmanlık hizmeti de aynı yerdenmiş. Yani üç serada aynı koşullarda işçilik yapılıyor.
Ortada bulunan seradaki domates bitkilerinin çeşidi farklı. Bitkiler hastalıklı ve çitçi söktüğünü söyledi. Serayı dolaşınca bazı bitkilerde de bulaşma olduğu gördük. Çift gövdeli aşılı bitkilerin bir yarısını koparmış atmış. Seranın farklı yerlerinde bulaşık bitkileri gösterdik, arttığını görünce adeta yıkıldı. Bölgedeki mühendisler domates buruşukluk virüsü olduğunu söylemişler.
Üretici bir anda duygusallaştı, anne ve babasının emeklerine yazık olduğunu söyleyerek ağladıklarını belirtti. Kendisi de dokunsak ağlayacak durumda idi.
Çözüm için bir şeyler denemek istiyordu. Ama ne yapabilir?
Daha sonra bazı ziraat mühendislerimizle görüştük. Bu şekilde hasta olan çeşitleri sorguladıklarını, tohumların temiz olduğuna dair belgelerinin olduğunu, fide tesislerinin yine belgelerinin tam olduğunu duyduklarını ifade ettiler. Arkasından da ilk akla gelebilecek şu ifadeleri sıraladılar.
-Üreticinin bir serasında var, diğerlerinde yok. Üretici kaynaklı olamaz. Aynı çeşidi yetiştiren diğer üreticilerde de benzer sorunlar var? Acaba tohumla gelmiş olabilir mi? Ancak temiz olduğuna dair belgeleri bulunuyor. Bu durumda acaba…..
Her zaman tekrarladığım cümle ile yazıyı bitirelim. DENETİM de nakdi bir yardımdır. Hatta çarpan etkisi nakdi yardımdan çok daha fazladır.
Yorumlar