Herkes için hazır el olman mümkün değildir. Çünkü insan, kâinatın bütün yükünü omuzlayacak kadar güçlü değildir. Her çağrılan sese koşmak, her yaranın merhemi olmak, her düşenin koluna girmek imkânsızdır. Zira insan, kendi acılarını da sırtında taşır. Herkes için her şeye yetişilemez, herkes için aynı anda var olunamaz. Ve bu da aslında insana acziyetini ve zayıflığını değil, sorumluluğunun sınırlarını hatırlatır.

Çevrene iyi gelebilirsin. Herkese yetişememen, hiçbir şeye yetemeyeceğin anlamına da gelmez. En yakınındaki insanın elini tutmak, göz göze geldiğinde kalbine huzur serpmek, bir tebessümünle gününü aydınlatmak bile dünyayı güzelleştirmeye yetebilir. İnsan, evvela en yakınındakine dokunarak başlar hayata anlam katmaya. Bir aileye, bir dosta, bir çocuğa, bir yabancıya iyi gelmek, insanın dünyadaki en büyük vazifelerindendir.

Durduğun yeri güzelleştirebilir, baktığın yüzde mutluluk sebebi olabilirsin. Bir bahçedeysen bir çiçek ekebilirsin, bir odadaysan bir ışık yakabilirsin, bir kalpteysen bir sevgi cümlesi bırakabilirsin. İnsan, bulunduğu mekâna izini bırakan bir varlıktır. Kimi girdiği odayı karartır kimi ise aydınlatır. Kimi iyileştirir kimi bozar. Kimi yüceltir kimi yerin dibine sokar. Seçim senin. Karanlığın taşıyıcısı mı olacaksın yoksa ışığın habercisi mi? Unutma bir bakışın, bir sözün, bir davranışın bile koca bir günün seyrini değiştirebilir.

İmkânlar dahilinde elinden geleni yapabilir, yaşanılır bir dünya için bir tuğla taşıyabilirsin. Belki bir devrim yapamayacaksın, belki bütün insanlığı kurtaramayacaksın. Ama küçük bir katkı, büyük bir bütünün parçası olabilir. Bir duvar, tek bir tuğla ile başlar; bir şehir, tek bir evle kurulur; bir gelecek, tek bir iyilikle yeşerir. Senin elinde taşıdığın tuğla, belki de yarının en sağlam köşesini oluşturacaktır kim bilir.

Ez cümle herkes için hazır el olmayabilirsin ancak birileri için olabilirsin. Dünyayı tek başına değiştirmeyebilirsin lakin dünyada bir yeri değiştirebilirsin. İyilik, denize atılan küçük bir taş gibidir; dalga dalga yayılır, görmediğimiz kıyılara ulaşır. İnsan sınırlı gücünü, sınırsız bir umuda dönüştürerek varlığını anlamlı kılabilir.