İyi Haftalar Saygıdeğer Okuyucular,

Geçtiğimiz haftalarda da belirtmiştim; şehrimiz Türkiye'deki en yüksek büyüme hızıyla nüfusunu her geçen gün katlıyor.

Bu ilerleyiş sürerken altyapı dahil birçok ihtiyacı da beraberinde getiriyor.

Tüm dünyada olduğu gibi bu altyapı ihtiyaçlarının en önemlilerini yol, su, kanalizasyon, elektrik, doğalgaz ve otopark sorunu oluşturuyor.

İçinde bulunduğumuz hafta Sn. Başkan Muharrem Koç'un nazik daveti ile Antalya'mızın önemli sivil toplum kuruluşlarından Salı Grubu'nun toplantısına katıldım.

Toplantının konuğu ASAT Genel Müdürü Sn. Faruk Karaçay idi. Öncelikle şehrimizin böyle emin ve tecrübeli ellere teslim edilmesi beni gerçekten çok mutlu etti.

Faruk Bey sağ olsun şu anda Antalya merkez ve ilçelerinde su ve altyapı sorunlarının tamamının çözülmek üzere olduğunu proje ve örnekleriyle tek tek dinleyicilere aktardı. Bu bilgileri maalesef yazımın bir köşe yazısı olması sebebiyle buradan size iletemiyorum. Ancak arzu edene mail yoluyla yardımcı olabilirim.

Ancak Faruk Bey'in bizlere aktardığı bilgiler içinde dinleyicilere çok önemli gelen ve daha önce bilmemem sebebiyle tarafıma çok ilginç gelen bir konu vardı;

Manavgat Oymapınar Karstik kaynağı. Dünyanın en büyük 2. yeraltısuyu kaynağı. Ve yapının süzgeç niteliğinde olması sebebiyle sürekli olarak temiz kalacak bir kaynak.

Birçok yerden duymuşsunuzdur gelecekte savaşlar petrol ve toprak için değil su için olacak. Tabi ki şu anda oturup gelecekteki savaşın planını yapacak değiliz ama bu kaynağın boşa akıp gitmemesi ile ilgili ne yapabiliriz.

Antalya'nın toplam su tüketimi 9m3/ saniye imiş, Oymapınar kaynağından ise su üretimi 160m3/ saniye, yani Oymapınar toplam 17 tane Antalya'yı besleyebilecek nitelikte. Bu neredeyse tüm Türkiye ediyor.

Peki biz ne yapıyoruz, bu suyu Antalya'ya bile taşıyamıyoruz. Halbuki İstanbul'da bunun örneğini gördük; bir şehirden başka bir şehire bile su taşınabiliyor.

Daha önce Oymapınar suyunun Antalya'ya taşınması ile ilgili bir girişimin başlatıldığını ama sonrasında bu projenin iptal edildiğini öğrendim.

Şimdi ülke yönetimindeki üst düzey yetkililere sesleniyorum; lütfen böyle bir kaynağı heba etmeyelim. Enerji maliyeti diye kıvrandığımız bu günlerde en önemli hayat kaynağının denize akıp gitmesine izin vermeyelim. Eğer imkan varsa bu suyu önce Antalya'ya sonra diğer şehirlere taşıyalım. Bu sayede hem israfı engellemiş hem de gelecekte çocuklarımızın bize dua etmesini sağlamış oluruz.

Saygılarımla