Antalya’nın göbeğinde yıllardır ayakta dim dik duran ucube, nihayet son günlerini yaşıyor. 2004 yılından bu yana adeta kendisiyle ve kendisini yıkın diyenlerle mücadele eden 14 katlı İl Özel İdare İşhanı, son kez Akdeniz’e bakıyor.
Yıkılmasın, güçlendirilsin, olmadı tıraşlansın, ama şehrin göbeğindeki bu çirkinlik kalsın diyenlere rağmen, yüz karamız artık şükür yok ediliyor.
Neler yaşanmadı ki 2004 yılından bu yana. Uğruna ne haberler yapılmadı. Üniversitelere tonla para harcanıp, görüş alındı. İncelendi, rapor geldi yıkılsın dendi. Olmadı bir daha inceletildi, vatandaşın parası yine heba edildi. Bu kez de güçlendirilsin denildi. Güçlendi de. Her geçen gün ayakta kalmayı başaracak gücü, sorumluları verdi.
Dönemin Antalya İl Genel Meclis Başkanı Cavit Arı, 2010 yılı bütçesine 700 bin TL, 2011 yılı bütçesine de 720 bin TL gibi bir rakamla yıkım için gerekli ödeneği İl Genel Meclisi olarak ayırdıklarını söyledi. Yıkın dendiğinde üstüne para verecek firmalar varken, yıkılması için tonlarca kaynak aktarıldı.
Antalya küçük bir depremde şehrin merkezinde çökme olasılığı olan ucube ile yıllarca yaşamaya mahkum edildi. Olası ölümlerin önü hep açık tutuldu. Antalya; bir binayı yıkamayan şehir olarak tarihe geçti.
Gelinen noktaya baktığımızda, işte Bütünşehir yasasının faydası burada ortaya çıktı. İşleyiş hızlandı, karar alındı, ihale tamamlandı. Ucubeyi yıkacak olan firmadan gelecek 350 bin lira, kasaya doğru yola cıktı. Hayırlı olsun Antalya.
Yıkım tamamlanacak, yerine şimdilik yeşil alan yapılacak. Bir süre daha Antalya, alana ne yapılacak diye konuşacak. Antalya’nın göbeğinde bir binaya daha ihtiyaç yok. Fırsat ele geçmişken, açın şehrin daralmış alanlarını. İnsanların vakit geçirebileceği, turistinde faydalanabileceği açık alan olarak planlayın.

İkinci ucube Konyaaltı
Antalya’nın ikinci ucubesi, virane görünümü ile Konyaaltı sahili de nihayet belirsizliğinden kurtuldu. En kötü proje bile, atıl bekleyen belirsizlikten daha faydalıdır. Elbet bu düşüncede değiliz. Ancak engellerle de bir yere varamayız. Ya uzlaşacağız, ya tali yollardan hedefe ulaşacağız.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de bunu yaptı. Mecburen tali yollara saptı. Encümen kararı ile Konyaaltı sahilini kaptı. Sahilin, her türlü işi yapan amele konumundaki Anet’e verildiği konuşuluyor.
Büfe işgallerinin olmadığı, temiz, güvenli, birilerinin at koşturmadığı bir Konyaaltı sahili istiyorum. Bu sayede Antalya bir kavgadan daha kurtulmuş olsun. Konyaaltı kavganın konusu olmasın.
Kazasız ve cezasız günler dileğiyle.