ATSO öncülüğünde, geçtiğimiz 3 gün süresinde bir çeşit arama konferansı ile “Antalya’nın 2050 vizyonu ne ve nasıl olmalıdır” sorusuna cevap arandı.

Öncelikle “ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ı” böyle bir çalışmayı başlattığı için kutluyorum.

Turizmde başkent, sera tarımında öncü ve her geçen gün sanayisi gelişen Antalya, bir program çerçevesinde mi gelişecek, yoksa önüne gelenin keyfine göre şekillenen bir kent mi olacak?

Menderes Türel dönemlerinde kısmen bir programa göre yönetilse de bugüne kadar hep keyfi ve rant dağıtılan bir anlayışla yönetilen kent oldu Antalya…

Suyuna, doğasına, ırmağına, ormanına, yaban hayatına, endemik bitkilerine, ekolojisine sahip olunamadı Antalya’nın…

Kentin imarlı büyümesi bilimsel verilere göre değil, rantın dağıtılmasına göre belirlendi.

Şimdi bir umut doğdu…

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahipliğinde, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek kuruluşları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum paydaşlarının geniş katılımıyla “ortak akılla bir kent vizyonu oluşturma çabası” içine girildi.

Tamamen siyasi kaygılardan münezzeh bir arama, bulma çalışması…

Ve yine bu konferansta çeşitli sorgulamalar yapılarak bir sonuç elde edilmeye çalışıldı.

Hacısüleyman’ın şu sözleri çok kıymetli ve bence kentin silkelenmesini sağlayacak, kendine getirecek sözlerdir.

“Kendi geleceğimizi yine Antalyalılar olarak biz belirlemeliyiz…”

ATSO Başkanı böyle bir söz ediyorsa demek ki bugüne kadar Antalya’nın geleceğini Antalya’da yaşayanlar belirlememiştir.

Öyleyse kim ya da kimler Antalya’nın geleceğini belirledi bugüne kadar?

Elbette ki geçmişte olduğu gibi bugün de belirleyici olan “merkezi ve yerel siyaset kurumlarıdır.”

Siyasetin belirleyici olması doğaldır ve olması gerekendir…

Ancak bu belirleyicilikte siyaset, kent dinamikleriyle birlikte ortaya konacak ortak akılla hareket etmedikçe şimdi olduğu gibi daha çok sayıda arama konferansları düzenlenir…

“Ve bu türden ortak akıl vizyonunun hedefleri, siyaset kurumu tarafından ve özellikle Büyükşehir Belediyesince kent yönetiminin bir çeşit anayasası olarak kabul edilmeli ve uygulanmalıdır.”

Siyaset kurumunun temel hedefi;

İnsan yaşamının yüksek kalitede sürdürülebilmesini sağlamak olduğuna göre kentin ve kent insanın ihtiyaçlarının neler olduğunu en iyi ve doğru biçimde ortaya koyacak olan siyasi ya da kimi korunan çıkar grupları değil, kentin ortak aklıdır…

İşin bir başka boyutu ise; Antalya’nın geleceğinin neler olacağına, neleri önceleyeceğine, öncelikleri olan turizm ve tarım başta olmak üzere imarda, suyunda, ormanında, yaban hayatında neleri, nasıl yapacağına, ihtiyaçların neler olduğuna “merkezi yönetimin daha az müdahale etmesi gerektiğidir…”

2050 ve sonrasının vizyonunun belirlenmesi ve gerçekleşmesinde esas olan ilke “yerindelik, ortak akıl ve ademi merkeziyetçiliktir…”

Umarım büyükşehir belediye başkanı, bundan böyle projelerini bu vizyonun hedeflerine, ihtiyaçlarına göre projelendirir…