Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) seçimlerinin ilk ayağı olan komite seçimlerinin 7 Nisan’da yapılacağı açıklandıktan sonra iş dünyasında kulisler hız kazandı. Patronların gündeminde şu sıralar tek şey bu seçim…

Yeniden aday olan mevcut Başkan Davut Çetin ve seçimin ertelenmesinden önce yaptığı açıklamadan aday olduğunu bildiğimiz OSB Başkanı Ali Bahar yoğun bir tempoda çalışıyor. Hedef kitle meslek komiteleri. Çünkü başkanlık yolu komitelerden geçiyor. Başkan olabilmek için komitelerden seçilecek üyelerle oluşturulacak ATSO Meclisi’nde ‘çoğunluğu’ sağlamak gerekiyor. Çoğunluk kimdeyse başkan da o oluyor.

Bu zaviyeden bakıldığında mevcut başkan Davut Çetin’in şansı bir hayli fazla görünüyor.

Bunun nedeni ise Çetin’in bugüne kadar ortaya koyduğu başkanlık performansı ve mütevazı kişiliği. Özel-kamu kurum ve kuruluşlarıyla kurduğu olumlu iletişim, hakkında bugüne kadar en ufak bir şaibenin bile olmaması, hemen her çevreyle yakın diyalogları da Davut Çetin’i bu yarışta öne çıkaran unsurlar olarak göze batıyor. Böyle olduğu için de ‘birilerinin’ hedef tahtasında…

Bu ‘birileri’, Çetin’in sosyal ilişkileri ve tavırlarını başka taraflara çekmeye azami gayret gösteriyor. Çetin’in seçimi kazanmak adına siyasilerle ‘işbirliği’ yaptığını, bunun ATSO’ya zarar verdiğini öne sürerek doğmamış çocuğa don biçen bu ‘seçim mühendisleri’nin Ali Bahar’ın CHP ile dirsek temasını görmezden gelmeleri ise oldukça ilginç…

Bu ‘birileri’nin işi daha da ileri götürüp, Bahar’la ilgili şu an soruşturma aşamasında olan vahim iddiaları ‘önemsizleştirme’ hatta yok sayma gayreti ise şaşırtıcı doğrusu. Ortada somut veriler (fatura-rapor vs.) olmasına rağmen bu iddiaları ‘Bahar’ı bitirme taktiği’ olarak görmek de bana bir hayli ilginç geldi doğrusu…

ATSO seçimlerinde Davut Çetin’i ‘oynanan oyunun baş aktörü’ olmakla itham eden bu arkadaşlar belli ki, ciddi ciddi oyun kuruculuğa heves etmişler…

Hedefleri de baş aktörü değiştirmek…

Yani başrolü Ali Bahar’a vermek.

Lakin hesap edemedikleri bir şey var; Patronlar dünyasında herkes neyin ne olduğunu, kimin kimlerle ilişkisi olduğunu biliyor. Kime hangi rolü vereceğini de…

Dolayısıyla kimsenin oyun kurucuya, yönetmene filan ihtiyacı yok…