Bir zamanlar ataerkil bir toplum olmak, ataerkil bir aile yapısına sahip olmak övünç kaynağımızdı…
Birkaç kuşak bir arada yaşardık. Çoğu evde yemek için iki hatta üç ayrı sofra kurulduğu olurdu. Haremlik-selamlık meselesinden değil, kalabalıktan.. Çocuklar, hanımlar, erkekler ayrı ayrı sofralarda ama büyük bir iştahla yerdi yemeklerini. Bir başka lezzetli olurdu sanki yemekler. Kapış kapış edilir, hiç açlığınız yoksa bile iştahla kaşık sallardınız…
Çok değil, 35-40 yıl öncesine kadar böyleydi Anadolu’da ev halleri…
Yaş şimdi?
Şimdi ‘çekirdek aile’ var hayatımızda. Artık kimse anne-babasıyla, büyükleriyle bir arada oturmuyor. Evlilik planlamalarında lafı bile geçmiyor birlikteliğin. Aileler de çoktan kabullenmiş zaten. Oğlunu, kızını evlendirecek olanlar plan program yaparken iki kişi üzerinden yapıyor.
Eskiden erkek çocuklar ailelerin ‘yaşlılık güvencesi’ydi. “Oğlanı everir, son dönemimizi torunlarımızla geçiririz” hayalleri kurulurdu. Çoğunlukla da bu hayaller gerçekleşirdi. Erkek çocuğu olmayanlar ise ‘yaşlanınca ne olacağız’ diye hüzünlenirdi. Çekirdek aile modeliyle tüm bunlar hayal oldu…
Çekirdek aile modelini savunanlar, ‘kendi ayakları üstünde dursunlar, hayatı çabuk öğrensinler’ filan gibi gerekçelere yaslandılar hep. Kimbilir belki haklılık payları da vardır… Ancak bugün önümüze çıkan sonuçlar da gösteriyor ki çekirdek aile bu topluma yaramadı. İşte görüyoruz; evlilikler oyun gibi. Hızlı başlıyor ve aynı hızla bitiyor. Boşanmalarda adeta patlama yaşanıyor. Kendi ayakları üstünde dursunlar, hayatı çabuk öğrensinler diye evlendirip yaşamın içine saldığımız evlatlarımız bir şey öğrenemedikleri gibi var olan değerlerini de kaybediyor.
Çekirdek aileyle küçülen sadece aile yapıları değil. Vicdanlar da küçülüyor maalesef…
Elinizde tuttuğunuz gazetemizde yer alan 97 yaşındaki Saime Nine’nin dramı buna canlı bir örnek. Bir asrı devirmeye ramak kalmış Saime Kurt’un 2 evladı var ama yaşayacak yeri yok. Biri Erzincan’da, diğeri burada, Antalya’da olan iki oğlu da yaşlı kadına bakamıyor. Daha doğrusu eşleri istemiyor, onların da bu direnci kıracak gücü yok. Yaşlı kadın gelinleri istemiyor diye bir otel odasında yaşamaya çalışıyor…
Ne acı değil mi?
Büyütüp beslediğin öz be öz evlatlarına yükün ağır geliyor. İnsan yükü ağırdır derler Anadolu’da.
Doğrudur.
Taşınması en zor olan yüktür ancak bir ana, bir baba yük olabilir mi evlada?..
Oluyor maalesef…
Bugün annesini, babasını yaşlı diye kapı önüne koyan, huzurevlerine gönderenler, yarın kendisinin de aynı duruma düşeceğini hiç ama hiç düşünmüyor…
Velhasılı kelam, çekirdek aile modelinden geldiğimiz nokta çekirdek vicdan modelidir.
Kalın sağlıcakla..