Ülkemizdeki en önemli kurumlar ciddi anlamda bir değerler erozyonu yaşıyor. Bu durum halkta ülkeye ve geleceğe karşı bir güven bunalımının göstergesi. 2020’de yapılan bir araştırmada TSK güvenilen kurumlar içinde en ön sırada çıkmasına rağmen aldığı oran yüzde 35. Oysa önceleri bu oran yüzde 90’lardaydı.

Yani en güvenilir kurum olarak görülen TSK’da bile ciddi bir güven erozyonu söz konusu.

Güven kaybının en yoğun yaşandığı alan ise siyaset. Eskiden insanlar en azından taraftarı olduğu siyasi partiye güven duyar, onun peşinden giderdi.

Şimdilerde öyle mi?

Toplumun önemli bir bölümü ne iktidara, ne muhalefete güvenmiyor.

Partilerin en fanatik yandaşları bile inandığı, güvendiği için değil ‘fanatizm’ duygusuyla oy veriyor.

Geçtiğimiz günlerde Asal Araştırma’nın yayımladığı son anket çalışması bu söylediklerimi teyit eder cinsten.

Şöyle ki, söz konusu araştırmada vatandaşlara, ‘Türkiye’nin sorunlarını hangi parti çözebilir?’ sorusu yöneltiliyor.

Katılımcıların yüzde 34.7’sinin verdiği cevap; Hiçbir parti…

Gittikçe derinleşen ekonomik kriz toplumu nefessiz bırakırken, CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar, ‘Terörsüz Türkiye’ sloganıyla start verilen yeni ‘çözüm süreci’ gibi ‘cambaza bak’ numaralarını da artık vatandaş yemiyor.

Siyasete olan güven tam anlamıyla dibe vurmuş durumda…

Okurlar bilir, benim siyaset kurumuna olan inancımı kaybedeli yıllar oldu. İstisnaları bir tarafa bırakırsak mevcut siyasi yapıdaki hiç kimsenin ya da hiçbir partinin ülke veya millet menfaati için çaba gösterdiğine inanmıyorum. Bugüne kadar çok seçimler gördüm, çok ekonomik krizler yaşadım ancak hiçbirinde bu kadar ‘umutsuz/çaresiz’ hissetmedim.

Toplumun ekseriyetinin ruh hali de maalesef böyle.

Bir tarafta yüzde 10-15’lik ballı tabaka, diğer tarafta yokluk, yoksulluk, sefalet içerisindeki milyonlar.

Bir tarafta ‘Türkiye uçuyor’ masallarıyla at koşturan iktidar, diğer yanda ‘Biz daha iyi uçururuz’ diyen muhalefet.

Varın hangisine inanmak istiyorsanız ona inanın.

‘Hiçbirine inanmıyorum’ diyenlerin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor…

Antalya’da bir ev kirası kadar bile olmayan emekli maaşını ‘servet’ gibi gösteren iktidara da, milletin mağduriyetini, sefaletini iktidar yolunu açmak için kullanan muhalefete de artık kimse güvenmiyor.