Başta iktidar partisi olmak üzere sağ yelpazede yer alan partilerin CHP’yi en çok eleştirdiği konu, Atatürk’ün partisinin ‘HDP çizgisine’ yakın siyaset izlemesidir…

CHP’nin HDP’lileşmesidir…

 

Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde bu yaklaşıma karşı çıkan, itiraz edenler olduğu gibi HDP yakınlaşmasını ‘doğal’ kabul edenlerin sayısı da bir hayli fazla…

 

İtiraz edenlerin temel savunması, CHP ile HDP’nin ideolojik olarak farklı noktalarda olduğu yönünde. Bu savunma bir noktaya kadar kabul edilebilir. Kendisini siyasi yelpazenin ‘sol’unda, sosyal demokrat olarak tanımlayan CHP ile Kürt milliyetçiliğini öne çıkaran HDP’yi ideolojik anlamda aynı kefeye koymak doğru olmayabilir. Ancak bu iki partiyi ‘aynı çizgide’ görenlerin temel savunması da özellikle iktidar partisine karşı asgari müştereklerinin fazla olması…

 

Nitekim, her fırsatta ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ felsefesiyle hareket ettiklerini görüyoruz. Örneğin şu sıralar ordumuzun yürüttüğü Zeytin Dalı Operasyonu konusunda bu iki parti yönetimleri ‘farklı ifadelerle’ olsa da aynı anlamları içeren mesajlar veriyor. Her ikisi de bu operasyonun bir an önce durdurulmasını istiyor. HDP,  artık saklama gereği bile duymadığı terör örgütünün hamiliği görevinin gereği olarak başından beri bu operasyona karşı çıkarken, CHP kanadı, “Destekliyoruz ama daha fazla kayıp olmaması için durmalı” mealinden üstü kapalı yaklaşımları tercih ediyor.

 

Parti içindeki ‘ulusalcı’ kanadın mücadelesine rağmen son kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden kazanmasına en fazla sevinenler de hiç şüphe yok ki HDP’liler. Bunu HDP’nin önemli isimlerinden biri olan Sırrı Sakık’ın geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından yaptığı paylaşımdan da görmek mümkün.

 

Malum olduğu üzere, Kemal Kılıçdaroğlu’nun zaferiyle sonuçlanan kurultayda, ulusalcı kanadı temsil eden Prof. Dr. Ümit Kocasakal da başkanlık için yarışmak istemiş ancak yeterli delege imzası toplayamadığı için aday olamamıştı. Sırrı Sakık kurultay sonrası sosyal medya hesabında, “Hani bir Ümit Kocasakal vardı CHP Genel Başkanı olmaya niyet eden. İşte o Kocasakal İzmir marşıyla gelip aday olamadan delegasyon tarafından mehter marşıyla uğurlandı. Uğurlar olsun sen ve senin gibi Kürt karşıtlarına..” ifadelerini paylaştı.

 

Kimdir bu Sırrı Sakık?

PKK’nın bir zamanlar ikinci adamı konumunda olan ve halen cezaevinde yatan ‘Parmaksız Zeki’ kod adlı Şemdin Sakık’ın kardeşi…

Sonradan ‘itirafçı’ da olan Şemdin Sakık’ın dahi, “Ankara’da devlet yanlısı, kırsalda PKK’lı” dediği bir isim…

 

Türk milletini aşağılamak ve bölücü örgüt propagandası suçlarından yargılanıp hapis cezası verilen ve son olarak Ağrı Belediye Başkanlığı görevinden alınan birisi…

Yani bölücü örgütle bağı alenen bilinen Sırrı Sakık, CHP’deki ulusalcı kanadı temsil eden Kocasakal’ın aday olamamasından son derece mutlu.

Bu örnek, HDP’lilerin Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’ye bakış açısını özetliyor…

Şimdi düşünün bakalım, bu tablo karşısında ‘CHP’nin HDP’lileştiği’ yolundaki eleştirilere katılmamak mümkün mü?..