Geçtiğimiz hafta başlamış olduğumuz yazı dizimize bu hafta kaldığı yerden devam ediyoruz.

 

6- Depremler ekinleri kökten sökebilir

Nisan 2015'te Nepal'i vuran 7.8 büyüklüğündeki depremin ardından, depremin hasarını araştıran bilim adamları, çeşitli köylerde toprağa dağılmış havuçları ve çok sayıda köylünün havuç yediğini gözlemlediler. Görünüşe göre ekinler, depremlerle şiddetli bir şekilde sarsılan gevşek veya suyla doymuş toprağın sıvı benzeri hareketi olan sıvılaşma nedeniyle, havuçlar tarlalarından sökülmüştür.

 

7- Bir grup dağcı ile Everest Dağı

Yine Nisan 2015'te Nepal'i vuran 7.8 büyüklüğündeki deprem sırasında, fayın hareketi ve bir dizi bağlantılı heyelan Everest Dağı'nı daha önce durduğu yerin 3 cm güneybatısına kaydırdı! Jeolojik olaylar nedeniyle, Everest doğal olarak her yıl yaklaşık 4 cm kuzeybatıya doğru hareket eder; bu yüzden Nepal depremi, dağı yaklaşık bir yıllık yolculuk mesafesi kadar geriye götürdü. Önceleri Nepal depreminin Everest Dağı'nın yüksekliğini değiştirdiğine inanılıyordu, ancak yıllarca süren bir araştırma ve yeniden ölçüm projesinin ardından Nepalli ve Çinli yetkililer bu iddianın doğru olmadığını bildirdi. (Bununla birlikte, Aralık 2020'de dağın resmi yüksekliğinin artık 8847.73 m değil, 8848.65m fit olduğunu duyurdular.)

 

8- "Buz depremleri"

Buz depremleri, bir tür buz tabakalarını ve buzulları içeren sallama olayıdır. Geleneksel depremlerden farklı olarak, buz depremleri, eriyik suyun buzullardan aşağıya sızıp daha sonra yeniden donması ve alt kısımlarında genleşmesiyle, titreşimleri bir sismografta kaydedilebilen çatlama olayları ile sonuçlandığında meydana gelir. Sonuç olarak bu yarıklar, büyük buzul parçalarının kırılmasına yol açabilir. Antarktika ve Grönland’da düzenli olarak buz depremleri yaşanmaktadır. Benzer şekilde, suya doymuş zemin 48 saat veya daha kısa bir süre içinde donduğunda toprakta "don depremleri" oluşabilir.

 

9- Japon mitolojisine göre depremlerin sebebi dev bir yayın balığıdır

Eskiden Japonlar, depremlerden Japon adalarının altındaki denizde yaşayan büyük bir yayın balığı olan Namazu'nun sorumlu olduğuna inanıyorlardı. Efsaneye göre yaratık, gök gürültüsü tanrısı Kashima tarafından korunuyordu ve hareket etmesini engellemek için Namazu'nun üzerine ağır bir taş tutuyordu. FakatKashima ne zaman yorulsa veya dikkati dağılsa, Namazu kuyruğunu sallayarak bir depreme neden oluyordu.

 

10- Depremler, gök gürültüsü ve patlama benzeri sesler meydana getirebilir

Mart 2011'de Japonya'nın Tohoku-Oki kentini vuran tarihi 9.0 büyüklüğündeki depremin ardından, araştırmacıların aklına felaketin sismik dalga verilerini sese dönüştürmek gibi yenilikçi bir fikir geldi. Bu çalışma, uzmanların ve halkın depremin yeryüzünde hareket ederken nasıl bir ses çıkardığını "duymasını" sağladı. 9.0 ana şokunun sesi gök gürültüsüne benzetilirken, artçı şoklar patlamış mısır patladığında veya havai fişek izlerken duyulan patlama seslerine benzemekteydi.

 

Tüm yazılarıma gazetemizin internet sitesinden ve https://emrahunal.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere...