Bulunduğumuz coğrafyanın kader olduğunu doğrularcasına sıkıntılı ve zor günler yine bizleri bekliyor…

25 yıl önce Irak’ın işgali ile başlayan, Suriye iç çatışmasıyla süren, 7 Ekim 2023 de Hamas’ın İsrail’e gönderdiği binlerce roketle Gazze katliamına davetiye çıkarması sonucunda pik noktaya gelen gerilimler, İsrail’in İran’a füze saldırısıyla yeni bir döneme evrildi.

İşin askeri, siyasi ve diplomatik yanı bir tarafa…

Bu konularda ahkam kesecek kadar ulaka değilim, haddimi bilirim.

Ama bu son saldırıların dikkat çeken çok önemli birkaç noktası var.

Bu savaş yeni dünyada hayata tutunmak için neler yapmak gerektiğine dair büyük bir derstir!

Artık öyle kuru kalabalıkla ve büyük bütçelerle asker bulundurmak tarihin raflarına kalkmıştır.

Devir kılıç kalkan, top tüfek devri değil, dijital uzay çağıdır ve hangi deliğe girersen gir, küçük bir çip gelip seni buluyor, gerisi Allahü Akbar..!

Yani boşa taşınan bir ağırlık, küçük bir işlev karşısında sınıfta kalmıştır, istediğiniz şeye yorun bu tescilli bir gerçektir!

İşte insan kalabalığı ve üzerinde yaşadığı toprak bütünlüğü ile minnacık olan İsrail, Allah’ın ipine sarılmaktan başka yol bilmeyen, bilime inanmayan dört yüz milyona sahip Müslüman Arap coğrafyasını ve kenar ülkelerini her taraftan tokatlayıp duruyor, üstelik bütün cephelerde!

Artık tank, top, hatta uçak da işe yaramıyor, hele nüfusa dayalı kuru kalabalıklar hiç işe yaramıyor, küçük bir lazer ve elde taşıdığınız telefon bile anında canınızı almaya yetiyor…

Ve bu savaş şunu da net göstermiştir ki,

Savaş dahil, uluslar arası her alanda ezilmemek ve güçlü olmak için son derece gelişmiş teknolojiyle donatılmış istihbarat örgütlerine sahip olmak gerekir.

Birkaç bin km. öteden nokta atışı ile bir hedefi vurmak müthiş bir istihbarat başarısıdır ve İsrail bunu dünyaya göstermiştir.

***

Sokaklara çıktım,, insanlar savaşla ilgili ne düşünüyor diye merak ettim.

Rastlaştığım tanıdıklarla savaşı konuştuğumda karşıma şu tablo çıktı.

“İran mazlum, İsrail katil…”

Onlara dilimin döndüğünce şunları anlattım;

İran ve Irak 8 yıl savaştı.

Bir milyon Müslüman birbirini öldürdü.

Sonuçta Humeyni ve Saddam isimli iki sapık diktatör iktidarlarını sağlamlaştırdı.

Dünyanın en zengin doğal kaynaklarına sahip iki güzel ülkede insanlar hastalıkla, yoksullukla ve esaretle yaşayıp öldü.

Bu İran devleti mi sizlerce mazlum‼

Netanyahu denen sefil katilin ellerinde binlerce mazlum Filistinlinin kanı var hala…

İsrail gibi katil bir devletin İran’a saldırması, kendi halkına zulüm ve eziyet eden İran devletini mazlum hale getirmez…

Bu savaşta eğer bir yan tutulacaksa bu, İsrail ve İran devletlerinin değil, “savaşta katledilen İsrail ve İran halklarının yanıdır.”

Her iki ülke halkı kendi iktidarlarını değiştirebilir ve demokrasiyi inşa ederlerse zaten savaş biter ve barış kendiliğinden gelir…