Kovid salgınının gölgesinde nihayet okullarımız yüz yüze eğitime başladı. Bunu hepimiz bekliyorduk. Çünkü aradan geçen sürede online eğitimin ihtiyaçlarımızı karşılamadığını, çocuklarımızın eksik kaldıklarını gördük.
Ayrıca konu sadece eğitim de değil. Çocuklarımızın psikolojisi ve sosyallikleri de olumsuz etkilendi.
Hafta başından bu yana birkaç günlük sürede onların okullarını ne kadar özlediklerine şahit olduk. Her halleriyle mutlular.
Baştan beri ifade etmeye çalıştığım gibi okullar en son kapatılması gereken yerler olmalı. Eğitim sadece kişilerin değil Türkiyemizin geleceği açısından da çok önemli.
Okulların açık kalması için hep birlikte yardımcı olmalıyız. Bunu da samimiyetle yapmalıyız.
Online eğitime alışmış bazılarının bunun rahatlığını bırakmak istemediklerini gözlemliyoruz. Bazı kesimler de sürekli korona riskinden bahsederek okullar üzerinden yorumlar yapıyorlar. Bunlar insanlarımızda kaygılara neden oluyor.
Okullarımız ile ilgili kararları alanların da bazı konularda öngörülü olmaları gerekiyor. Bunun için de istişare çok önemli. İlk hafta boyunca yaşanacak olumsuzlardan elde edilen tecrübeler hemen ikinci hafta hayata geçirilmelidir.
Bunlardan bazılarını belirtmek istiyorum.
-Bazı okullarda temizlik sıkıntısı olabiliyor. Personel ihtiyacı da dahil olmak üzere eksikliklerin giderilmesi öğrenciler için önemli.
-Sınıfları kalabalık olan okullarda klima sıkıntıları baş göstermeye başlamış. Malum, Antalya hala çok sıcak. Bir de havalandırma için pencerelerin açık kalacağı düşünülürse ortam iyiden iyiye sıcak olacaktır.
-Ders programları hazırlanmış ancak biraz daha dikkatli olunabilirdi. Örneğin öğle arası süreler kısa ayarlanmış. Duyumlarımıza göre Antalya Valiliği en az 40 dakika olmasını istemiş diye biliyoruz. Ki en az 1 saat olmalıdır.
-Sanırım dersler hemen bitsin ve öğrenciler kalabalık ortamda fazla kalmasın denilmiş. Bu konuya başka açıdan da yaklaşmak gerekiyor.
-Öğrenciler 40 veya 50 dakikada yemek ihtiyaçlarını nasıl giderecekler? Okulların yemekhanesi var. Öğrenciler yemekhanelerde yine kalabalık ortamda kalacaklar. Yine virüs riski var.
-Öğle arası süreleri belirlenirken anne-babaların çocuklarını alıp evine götürecekleri de düşünülmeliydi. Yemekhane, okul bahçesi veya kafe, restoran yerine evler daha güvenlidir. Bu ihtimal düşünülmeliydi.
-Kısa öğle arası süreler velilerin yasak olmasına rağmen okul bahçelerine hücum etmelerine, okul önlerinde aşırı kalabalık olmasına neden olabiliyor. Oluşan kalabalık demek, virüs bulaşma riski demektir. Süre uzun olursa, öğrenciler ve veliler acele etmek durumunda kalmaz. Okulların sınıf ve tuvaletleri de rahatlıkla temizlenip havalandırılabilir.
-Okul önlerinde kalabalığın azalması için yeterli önlem alınmadığını görüyoruz. Özellikle öğle arası ve okul çıkışlarında yine aşırı yığılmalar var. Araçların birikmesi trafik akışını felç ediyor. Trafiği umursamayan veliler çocuklarını almak için aşırı yoğunluk oluşturuyor.
Bunlara benzer bazı notları arttırabiliriz. Önemli olan eksikliklerin bir sonraki haftaya giderilmesi. Hep birlikte çocuklarımıza yardımcı olalım.