Giremez zannediyorlardı. Türkiye’nin blöf yaptığını düşünüyorlardı. Böyle düşündükleri için de yanlışlarında ısrar ediyor, tehdit savurmaktan da geri kalmıyorlardı…

Ama hepsi yanıldığını çok kısa sürede anladı. Türkiye, Mehmetçikleriyle havadan karadan girdi Afrin’e. Önüne çıkan terörist unsurlarını silindir gibi eziyor. Türk pilotlarının ender görülebilecek ustalıktaki manevralarla en zor hedefleri dahi yerle bir etmesi, dosta güven verirken düşmanlarımızı korkuttu…

Bu işin başında bol keseden tehdit savuranların kimisi, “Türkiye’nin sınırlarını güvenliğini sağlamak istemesi en doğal hakkı” derken, kimileri ‘yeniden görüşelim’ çağrısı yapmaya başladı. Afrin’de PYD/YPG güçlerine binlerce TIR dolusu silah gönderen, Türkiye sınırında kendi kontrolünde bir ‘ordu’ yaratmaya çalışan ABD bile geri adım atmak zorunda kaldı.  Daha önceki bir yazımda, “ABD Türkiye ile sıcak çatışmayı göze alamaz çünkü karşısında o eski Türkiye yok” demiştim. Daha yazımızın mürekkebi kurumadan dünyanın jandarması ağız değiştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce Başbakan iken sunduğu ‘Güvenli Bölge’ teklifini reddeden ABD, şimdi “Gelin 30 kilometrelik bir güvenlik bandı oluşturalım” demeye başladı…

Ama yok, atı alan Üsküdar’ı geçti…

Bu saatten sonra ABD’nin, şeytan suratlı Trump’ın dediğine güven olmaz. Belli ki, yeni bir oyun peşindeler. Zeytin Dalı Harekatı’nı durduramayacaklarını anlayınca yeni stratejiler geliştirme peşindeler…

Çünkü, Suriye konusunda Türkiye, Rusya ve İran'ın kurduğu üçlü ittifakı ve attığı adımları hazmedemeyen ABD’nin, bölgedeki varlığını terör örgütü PYD/PKK üzerinden sürdürme planı Türkiye’nin Afrin harekatı ile artık bozulmuştur. ABD şimdi ‘Güvenlik bandı’ teklifini sunarken, bir taraftan da “Rusya bizim aramızı bozmaya çalışıyor” mealinden açıklamalarla Türkiye-Rusya-İran ittifakını bozma çabasındalar…

Bundan sonra yapılması gereken, Afrin kararlılığını sürdürmek olmalıdır. Afrin ve çevresinde bir tek terör unsuru kalmayıncaya kadar Zeytin Dalı Harekatı sürdürülmelidir. Kimse savaş çığırtkanlığı yaptığımızı sanmasın. Savaş elbette arzu ettiğimiz bir şey değil lakin artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Her türlü tehdide rağmen başlatılan harekat, amaçlandığı şekilde nihayete erdirilmek zorundadır. Bu saatten sonra atılacak bir geri adım, şu ana kadar elde edilmiş kazanımların yok olması demektir.

Tabi diplomaside her şey olabilir ancak ben şahsen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin bu teklifine balıklama atlayacağını düşünmüyorum. Teklif mutlaka değerlendirilecektir ama Zeytin Dalı Harekatı planlandığı gibi tamamlandıktan sonra...

Türkiye sınırlarının güvenliği için başlattığı bu operasyonla ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir figüranı olmadığı, bu coğrafyada güçlü, etkin bir lider ülke olduğu gerçeğini de tüm dünyaya kanıtlamıştır…

Bu coğrafya ile ilgili planları olanların bundan böyle Türkiye’yi daha farklı bir gözle hesaba katacakları muhakkaktır...