Her zaman olduğu gibi geçtiğimiz hafta da dolu dolu gündemler yaşadık…
Bunlardan bir tanesi bana göre kayda değer gündemdir…
O da Gelecek Partisi kontenjanından olup CHP listelerinden Antalya milletvekili seçilen “Serap Yazıcı Özbudun’un” beklenmedik şekilde AK Parti’ye geçmesidir.
Beklenmedik olmasının nedeni, Özbudun’un, CHP Antalya milletvekili “Mustafa Erdem’i” arayarak CHP’ye geçmek istemesini ifade etmesidir.
Erdem, Özbudun’un bu talebini Genel Başkan Özgür Özel’e iletir ve 15 Ocak günü üçlü bir görüşme yapılır CHP Genel Merkezi’nde…
Bu görüşmede Özbudun, CHP’ye geçmek istediğini bir kez daha yineler ve bunun üzerine Özgür Özel, “Bundan memnuniyet duyacağını ancak bu işlemi şimdi yaparsalar Gelecek Partisi’nin grup sayısının düşeceğini, bu nedenle çatı olan Yeni Yol Partisi oluşunca geçişin doğru olacağını” söyler…
Özbudun da bu teklifi kabul eder…
Böyle bir girişimden sonra AK Parti’ye nasıl gidildi, ne oldu, bitti henüz belli değil…
Aklıma Fenerbahçe ile Galatasaray’ın aynı anda bir futbolcuya talip olması geldi…
Futbolcu Galatasaray ile açık görüşürken ve herkes, tamam GS bu işi bitirdi diye beklerken ertesi sabah kalkıyorsunuz, aaaa… adam Fenerbahçe ile mukavele imzalamış…
Siyaset böyle bir noktaya evrildi ki ortada ne etik değerler kaldı, ne utanma ne de arlanma…
Ya bana oy veren seçmenlerin yüzüne nasıl bakarım, diye bir kaygı da ortada kalmadı…
Seçmen mi…
Amannnn o da neymiş öyle…
Sandığa gidince yine oyunu verir nasılsa, öyle değil mi ama…
Pazar gününden beri AK Parti’ye transfer olan sağ partilerden geçen 9 milletvekili meselesini tartışıp duruyorlar…
Bence çok anlamsız…
Aslında Özbudun, Antalya milletvekili olmazsaydı bunu da yazmaya gerek görmeyecektim…
Çünkü geçiş yapan 9 ismin hiç birisinin ne seçmen ne de toplum karşısında karşılıkları yok…
Bunlardan hiç birisi yarın seçim olsa kendi mahallesinin oylarını bile AK Parti lehine sandığa taşıyamazlar…
Bunların hiç birisinin siyaset üretme becerisi de, kaygısı da yoktur…
Dönemin konjonktürü gereği listelere girip milletvekili olmuşlar ve bunu geleceklerinin yatırım aracı olarak değerlendiren insanlardır…
Takıldığım bir diğer konu da başta Halk Tv yazarı “İsmail Saymaz ve gazeteci Ertuğrul Özkök’ün” bu olayı 1977’deki “Güneş Motel olayına” benzetmesidir…
Her iki gazeteci de yanlış tespitler yapmışlardır…
Bu iki olay ne oluşları, ne nedenleri, ne sonuçları itibarıyla asla birbirine benzemez…
AK Parti’ye olan geçişlerle Güneş Motel olayındaki 11 Adalet Partili milletvekilinin partisinden istifa ederek CHP’nin kuracağı hükümetin TBMM’de güvenoyu almasını sağlayacak sayıyı tamamlaması olayı asla birbirine benzemez…
Dönemin Adalet Partili milletvekilleri siyasi sorumluluk alarak uçurumun eşiğine gelmiş, faşist saldırıların ve provokasyonların sıradan adli olay haline geldiği Türkiye’nin kurutuluşu için partilerinden istifa ederek attıkları adımdır Güneş Motel olayı…
Kaldı ki bunların hiç birisi de CHP’ye geçmedi, bağımsız milletvekili olarak kaldılar…