Muhalafet partisinden olup belediye başkanı seçilmek, bu dönem için oldukça zorluklarla dolu bir süreci yaşamak demek olduğu her geçen gün daha da belirgin hale geliyor…
Yerel halkın hayatına dokunmak, standarlarını güçlendirmek, yaşama savaşı verenleri ayakta tutmak ve bütün bunları yaparken altyapı başta olmak üzere kamusal alanlarda düzenleme yapmak ve modern bir kent yaşamını halkın hizmetine sunmak için belediyenin hatırı sayılır bir kaynak yaratması gerekecektir.
Çünkü bütün iş ve işlemlerin ve sorunların çözümünün tek anahtarı vardır, para…
Bu anlamda belediyeler bütçe yaparlar…
Ve bütçenin ana gelir kaynaklarını, “İller Bankasından her ay gönderilen ödenekler, emlak vergisi ve inşaat/iskan ruhsatları oluşturur…”
Hangi belediye başkanı ile konuşursanız konuşun, bu kaynakların yeterli olmadığını ve her ay bütçenin açık verdiğini söylerler…
İşte tamda bu noktada belediye başkanları ikiye ayrılır.
“Sürekli şikayet eden başkanlar,
Kaynak yaratmak için proje üreten başkanlar…”
Geçen hafta Manşet Medya Grubu olarak hem hayırlı olsun, hem de geçmiş olsun dileklerimizi iletmek için “Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ü” ziyaret ettik.
Aramızda şöyle bir diyalog geçti.
Belediyenin geçen dönemden borcu olup olmadığını hiç açıklamadınız.
Neyini açıklayacağım? Hem açıklasam ne olur, açıklamasam ne olur…Ben belediyeyi hangi hallerde bulacağını bilerek aday oldum. Bunları bile bile mağdur başkan durumu yaratmak için başkan olmadım. Ben çözüm odaklı düşünürüm. Ve çözüm ürettiğim için 4 ay içinde geçen dönemden kalan 1 milyar 250 milyon liralık borcun 200 milyon lirasını ödedim…
Nasıl başardınız bunu?
Dediğim gibi ben sorunun değil, çözümün parçasıyım. Şikayet etmem. Bu nedenle kısa vadede ürettiğimiz projelerle ve önlemlerle hem borç ödedik, hem de halkın yaşamına dokunacak işler yaptık. Benim seçim öncesinde Kepez halkına verilmiş sözüm var. dedim ki, “Kepez’de hiç kimse yatağa aç girmeyecek…” Çarşamba günleri halk günü yapıyorum. Gelin bir görün, bu salon gün boyu tıka baka dolar ve hiç kimse buradan boyunu bükük ayrılmaz. İnsanlarımızı, özel dertleri dahil her sorununu gücümüz yettiğince çözerek göndeririz…
Bu diyalogdan şunu çıkardım.
Belediye başkanı, seçildiği yeri ve halkını çok iyi tanımalı.
Belediyecilikte deneyimli olmalı…
Hizmet odaklı olabilmesi için kaynak yaratacak projeleri üretecek yetenekte olmalı…
Hayat pahalılığının insanları canından bezdirdiği böyle dönemlerde yoksul insanların çayının içine bir şeker koymak siyasi olduğu kadar vicdani ve insani bir tavırdır.
Yaratılan kaynakları modern görünümlü bir kent yaratmaya değil, insana dokunmaya harcamayı tercih etmek alkışlanacak bir duruştur…
“Mesut Kocagöz,” bence şahsında bu özellikleri taşıdığı için Kepez halkı için bir şanstır diye düşünüyorum…