Döşemealtı’nda sevdiğim bir dostum var.
“Ramazan Kaşlı” isimli bu dostum, ilçenin de önemli sayılan kanaat önderlerinden bir iş insanıdır.
İlk dönem AK Parti’den belediye meclis üyeliği de yapan Kaşlı, daha sonraki dönemlerde zaman zaman AK Parti’de ve zaman zaman da CHP’de siyaset yapan, özellikle yerel seçimlerde ilçedeki denge unsurlarından biridir.
Dürüst bir insandır.
Uzunca yıllar AK Parti’de hatırı sayılır bir siyasi figür olduğu halde bu gücünü paraya tahvil etmeyen ve yandaşlık geliri gibi avantalara yanaşmayan az sayıda insanlardandır.
Bu nedenledir ki, başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
2020 yılında Kemer’de belediyeye ait olan ve 3. Derce sit alanı ilan edilen bir araziyi kamping işletmesi olarak kiralar.
Kirasını, ruhsatını ve hatta ilerleyen günlerde verilen cezalarını nakden öder.
Arazi sit alanı olduğu için tekerlekli karavan koyar ve bir de seyyar tuvalet ve duş yeri yapar.
Ancak, Kaşlı’yı buradan çıkarmak için birileri sürekli şikayet eder…
Ve sonuçta Kaşlı, burayı terk eder ama dava edilmekten de kurtulamaz.
Dava konusu, “sit alanında yapılaşma ve imar kirliği suçlarını(!) işlemiş olduğu iddiasıdır.”
Savcının sunduğu suçun delili ise nedir, biliyor musunuz?
“Seyyar yapılan duş ve tuvaletler kaldırıldıktan sonra geriye kalan seramiklerdir…”
Sonuçta 2023 yılında Kemer Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “imar kirliliği ve sit alanında seramik kaplamaları yapmasından dolayı 2863 sayılı Kültür ve Tabit Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet ettiği hükmü kurulmuş ve Kaşlı 1 yıl 8 ay hapis ve yine 1 yıl 8 ay adli kontrol cezasına çarptırılmış…”
Evet dostlarım, sit alanında seyyar duş ve tuvaletlerden geriye kalan seramik kaplamaların verdiği zarardan(!) dolayı adalet “sen kimsin len, sit alanına zarar veriyorsun” diyerek Kaşlı’ya kılıcını saplamış…
Ama işin kötü tarafı nedir, biliyor musunuz?
Aynı adalet sit alanı ve korunması gereken hassas bölge olan falezlerin, “Ramadan Otel’den başlayarak La Vera, La Butik, Talya, Şanslı Maymun” otelleri tarafından delik deşik edilerek parçalanması karşısında kılıcını kınına sokmuş, gözlerindeki bağı açarak “ne var bunda canım, sonuçta turizme hizmet ederek ülkeye döviz kazandırıyorlar” diyen bir basiretsizlik örneğini ortaya koymuştur….
Belediyenin binbir bürokratik zorlukları aşarak aldığı yıkım kararını, gözleri bağlı olması gereken adalet, göz bağını açarak ve kılıcını kınına sokarak 15 dakikada aldığı kararla durdurabiliyorsa “Ramazan Kaşlı’nın suçu ne?”
Tekneyle denizden falezleri dolaşırsanız içiniz sızlar…
On milyonlarca yılda tabiatın oluşturduğu bu doğa harikası falezlerin bırakın işgalini, paramparça edilmeleri karşısında inanın utanırsınız…
Devletin dini adalettir…
Adalet ise “kanunların sınıf ve zümre farkı gözetmeksiniz herkese EŞİT olarak uygulanmasıdır…”
Eğer kanunların herkese eşit olarak uygulanmasını ortadan kaldırırsanız, ortada ne adalet kalır, ne de devlet…