Yarın Ramazan Bayramı. Ya da yaygın adıyla Şeker Bayramı.

Yüce duyguların coştuğu, sevgi, saygı gibi duyguların alabildiğine canlandığı, yardımlaşma ve kaynaşmanın son sınırına vardığı, insanları bir araya getiren en güzel vesilelerden biri…

Gerçi ilerleyen teknoloji ve değişen toplum yapısı nedeniyle günümüzde artık geleneksel bayram kültürü de farklı bir boyut kazandı.

Eskiden bayramdı, şimdilerde ise kimileri için sadece kısa bir tatil…

Ah çekip eski geleneksel bayramları özleyenlerden misiniz bilmiyorum ama ben şahsen öyleyim.

Eskiden günler kala başlardı bayram telaşı ve heyecanı.

Günler öncesinden temizlik yapılır, tatlılar hazırlanırdı.

Arefe günü bayram kadar heyecan verici olurdu.

Şimdilerde fırsat bulan tatile kaçıyor. Oysa eski bayramlarda herkes evde misafir beklerdi. Bayramda ekmek çıkmaz, fırınlar çalışmazdı.

Bu yüzden bayram ekmeği arefe gününden alınırdı.

Süper, hiper marketler yoktu, mahalle bakkalı vardı. Çikolatalar ondan alınır, kolonya ve esanslar ondan doldurulurdu. Küçük büyük herkes en güzel kıyafetlerini bayramda giyerdi. Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir, ardından ailece kahvaltıya oturulurdu. İştahla yapılan kahvaltı sonrası bayramlaşma başlardı. Küçükler el öpme sırasına girer, harçlıklar kapılırdı. Evdeki bu bayramlaşma faslı bittikten sonra en yakından, yani komşulardan başlamak üzere eş, dost, akraba ziyaretlerine gidilirdi. Her hanede ziyarete gelecek çocuklar için içi çerez, çikolata dolu küçük bohçalar ve arasına harçlıklar sıkıştırılmış mendiller hazırlanırdı. Harçlık vereceği bilinen akrabalara gitmek için can atılırdı. Avuç avuç yenen şekerler yetmez; bayram harçlıklarıyla pamuk helva, kağıt helva, elma şekeri, horoz şekeri, macun sırasına girilirdi.

Eskiden çocuklar için ‘mutlu olmak’ kavramı çok daha büyük anlamlar taşıyordu.

Onlar için en büyük mutluluk şimdikilerde olduğu gibi akıllı telefonlar, teknolojik ürünler değil mahalleye gelen salıncaklara binmekti. Bayram mesajı diye bir kavram yoktu mesela. Eskiden el öpmek, bayramlaşmanın tek yoluydu.

Bayramı ‘tatil fırsatı’ görüp bu şekilde değerlendirenler olsa da hala evinde kalıp bayramı bayram gibi yaşamaya çalışanlar da var çok şükür.  Onlarda eskisi kadar olmasa bile bir bayram heyecanı yaşadı mutlaka. Arefe günü alışveriş merkezlerindeki kalabalıklar, bayramlık alma telaşındandı. Çarşı Pazar bayram hareketliliği yaşadı yine. Yarın bayram namazından sonra mezarlıklarda da bu yoğunluğu göreceğiz muhtemelen. Eskisi kadar olmasa da küçük mahallelerde hala komşu ziyaretlerine, eş, dost, akraba bayramlaşmalarına tanık olacağız.

Gelenekleri yok olmadan daha nice bayramlar kutlamak dileğiyle..

Hayırlı bayramlar...