Muratpaşa Belediyesi, Antalya’nın çekirdek kenti Kaleiçi’nde uluslararası bir festivale start veriyor.

Kaleiçi Old Town Festivali…

 

Malum, Kaleiçi dünyada sayıları çok fazla olmayan, yaşayan antik kentlerden birisi…  Muratpaşa Belediyesi de işte bu yaşanırlığı devam ettirmek, cazibesini artırmak ve kitle turizmine bir nebze de olsa katkıda bulunmak gayesiyle 4-8 Mayıs tarihleri arasında böyle bir festival gerçekleştirecek.

 

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, geleneksel hale getirilmesi planlanan festivalin tanıtımını Antalya Gazeteciler Cemiyeti bahçesinde gazetecilere verdiği kahvaltıda yaptı. Uysal, kültür ve sanatın tarih ve turizmle bütünleştirileceği festivali heyecanla anlatırken, “Antalya bir turizm kenti ve gönül ister ki bu kentte hemen her gün bir festival olsun” dedi.

Katılmamak mümkün değil.  

Bu kente turistin getirilmesi, turistin otellerden çıkarılıp kent merkezine çekilmesi noktasında bu tür etkinliklerin rolü oldukça fazla. Uysal bu yıl ilki yapılacak festival için 30 civarında ülkeye davet gönderildiğini ancak 9 ülkenin buna icabet ettiğini söylerken, “Bu ilk adım. Hemen onlarca ülkenin katılımını beklemiyorduk zaten.  Ancak önümüzdeki yıllarda bu katılımın çok daha fazla olacağına inanıyoruz” demeyi de ihmal etmedi. Başa dönecek olursak, bu tür etkinliklerin önemi ortada. Hele hele Kaleiçi gibi sembol merkezlerde yapılmasının kitle turizmi açısından yararını kimse inkar edemez. Ancak bu tür etkinliklerde arzu edilen faydayı engelleyen bir şey var ki oda siyasi fanatizm…

 

Bunu dünkü sohbetin soru-cevap kısmında Başkan Uysal’a da söyledim. Etkinliği düzenleyen belediye hangi partiden ise katılımcılar da o partinin mensupları veya o partiye kendisini yakın hissedenler oluyor. Kent yararına, ülke yararına olsa da maalesef etkinlik belli bir siyasi kalıp içerisinde sıkışıp kalıyor. Böyle olunca da halkın ekseriyetinin benimsemesi söz konusu olamıyor. Yani herkes ‘kendi’ festivaline, kendi etkinliğine katılıyor. İşte bunun aşılması lazım. Bu tespitimize katılan Başkan Uysal, bu durumun karşılıklı iyi niyetlerle, sağduyu ile ve hoşgörüyle zaman içerisinde aşılabileceğini belirtiyor.

Doğrusu ben onun kadar iyimser değilim...

Bir başka handikap ise Kaleiçi’nin mevcut durumu. Başta da belirttiğimiz gibi Kaleiçi yaşayan bir antik kent. Dünyada örnekleri çok da fazla değil. Ancak elimizdeki bu çok önemli değer bugün maalesef bir sorun yumağı. Bir zamanlar kente gelen hemen her turistin uğrak yeri olan tarihi semtte şimdilerde in cin top oynuyor.

Bunun çeşitli nedenleri var elbet ancak birinci neden gürültü kirliliği…

Dünkü kahvaltıya katılanlardan Kaleiçi Tuzluca Mahallesi Muhtarı Mehmet Erdoğan, toplantı sonrası sohbetimizde, tarihi semte turistin geceleri ‘uyuyamadığı’ için artık gelmediğinden yakındı. Aynı zamanda rent a car işletmecisi olan muhtar Erdoğan, “Senelerce her tatilini Kaleiçi’nde geçiren misafirlerimiz vardı. Şimdi gelmiyorlar. İnternetten haberleşiyoruz, soruyoruz ‘niye gelmiyorsunuz’ diye. Gürültüden uyuyamıyoruz’ diyorlar. Bunun nedeni bazı bar ve meyhanelerde sabaha kadar süren canlı müzik. Adamlar gece yarısı kapı önünde davul zurna çalıyor, düğün yapıyor. Kimse de buna müdahale etmiyor. Üç beş meyhaneci, barcı para kazanacak diye yüzlerce esnaf sinek avlıyor” diye dert yandı.  Kaleiçi’nde hemen her gece olayların yaşandığını belirtirken, “Kaleiçi Teksas’a döndü” dedi. Basın olarak bizlere de bu olaylara karşı duyarsız kaldığımız için sitem etti.

Bu noktada itiraz ettik. Çünkü Kaleiçi’nde yaşanan sorunları basın zaman zaman gündeme getirdi/getiriyor. En azından biz kendi gazetemizde bir çok kere bunu manşetimize taşıdık. Ancak kent yöneticileri sorunların üzerine gidip çözmek yerine pisliği halının altına süpürmeyi tercih ettiği için çoğunlukla kendimiz çalıp kendimiz dinliyoruz maalesef. ‘Batakkent Kaleiçi’ diye manşet atıyoruz, bu kentin üst düzey yöneticilerinden biri dahi sesini çıkarmıyor. Sadece dedikodu olarak kulağımıza geliyor; ‘Yok efendim münferit bir olaymış, Kaleiçi’nin adını lekeliyormuşuz’ filan diye…

Veya sözüm ona tarihi semti koruma yaşatma derneği adına birileri çıkıp haberleri yalanlamaya, gazeteyi veya gazeteciyi karalamaya çalışıyor. Velhasılı kelam, bu mantalite yüzünden de Kaleiçi’nin sorunları çığ gibi büyümeye devam ediyor.

 

Son cümle; her şeye rağmen Muratpaşa Belediyesi’nin elimizdeki bu önemli değere dikkat çekmeyi amaçlayan bu girişimini son derece önemsiyor ve takdir ediyorum. Başkan Uysal’ın da dediği gibi her şeyin ilkinde eksikler olması normal. Zamanla eksiklerin giderileceğini ve mevcut sorunların aşılacağını da temenni ederek festivalin Antalyamıza, Kaleiçi’ne büyük faydalar sağlayacağına inanıyorum…

 

Sevgiyle kalın.