Antalya Ticaret Borsası’nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) desteğiyle bu yıl 7’incisini gerçekleştirilen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX), önceki gün yoğun bir katılımla açıldı.  Bu yıl hedeflenen ziyaretçi sayısı 150 bin ancak daha ilk gündeki yoğunluğu görünce bu rakamın da üzerine çıkılacağa benziyor. ‘Türkiye bu fuarı sevdi’ dememiz boşuna değil. İnsanlar kendilerinden bir şeyler bulabileceği bu fuara akın ediyor adeta…

Yönetim Kurulu Başkanı olduğu günden bu yana Antalya Ticaret Borsası’na önemli bir ivme kazandıran Ali Çandır, kendisiyle ne kadar övünse azdır. Çünkü ‘yerel bir etkinlik’ gözüyle bakılan YÖREX şuan ülkenin en büyük fuarları arasına adını yazdırmış durumda. Hatta daha ötesi yurtdışına açılma yolunda da önemli bir ivme kazandı. Çandır’ın başından beri hedeflediği bir şeydi bu aslında. Yurt içinde gerekli ivmeye ulaştıktan sonra fuarı yurtdışına taşımak…

Çandır, bunun sadece ATB olanaklarıyla gerçekleştirilmesinin zor olduğunu, devlet desteği gerektiğini her fırsatta dile getiriyordu. Ben de YÖREX’in açılışından bir gün önceki yazımda,  “YÖREX, son yıllarda ülkemizde gerçekleştirilen bu tür organizasyonlar arasında hiç şüphesiz en verimli, en faydalı olanı. Bundan sonra yapılması gereken bu fuarı uluslar arası boyuta taşımak olmalı. ATB Başkanı Çandır’ın da nihai arzusu bu. Ancak uluslar arası arenaya açılmak sadece ATB’nin yapabileceği bir şey değil. Devlet desteği şart. Ve bence bu destek de en kısa sürede verilmeli…” demiştim.

Nitekim 26 Ekim’de yapılan açılışa katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bugün buradaki yöresel ürünlerin büyümesi en önemli amacımız. Bakanlık olarak her türlü desteği verip bu fuarı uluslararası alanda da tanıtacağız. Bu ürünler yurt dışında da gerekli ilgiyi görecektir” diyerek devlet desteği yolunda ilk adımı attı. Son derece önemli ve sevindirici bir gelişme. Bakan Tüfenkci görevinde kalırsa ve de siyaseten bir değişiklik olmazsa (Malum ülkemizde ekonomik ve sosyal politikalar anlık gelişmelerle değişebiliyor) önümüzdeki yıllarda YÖREX’i dünyanın önemli merkezlerinde görebiliriz.

YÖREX’in dünyaya açılması oldukça önemli. Çünkü YÖREX’in; ‘yerel pazarlarda sıkışıp kalmış yöresel ürünlerimizin, daha geniş pazarlarda değer bulmasına yardımcı olmak, yöresinin adını almış ve bu özelliği ile tescillenmiş ürünlerin ulusal ve küresel pazarlardaki değerini artırmak’ gibi hedefleri var. Daha geniş pazarlardan kasıt küresel pazarlar. Ürününüz ne kadar kaliteli olursa olsun, küresel pazarlarda yer bulamadığınız zaman bir anlam teşkil etmiyor. Türkiye’nin milyarlarca dolarlık yöresel ürün pastasından hak ettiği payı alabilmesinin yolu bu pazarlara girebilmekten geçiyor.

İşte bu yüzden YÖREX’in dünyaya açılması önemli…

Yöresel ürünlerimizin tamamına coğrafi işaret alsak dahi bunları dünya pazarlarına çıkaramadıktan sonra bir anlamı yok. Ayrıca yöresel ürünler vasıtasıyla önemli bir ülke tanıtımı da sözkonusu. Anadolu’nun bütün renklerini bünyesinde barındıran bu ve benzeri fuarlarla dünya Türkiye’yi daha iyi tanıma fırsatı bulacak. Daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim, her yıl yurtdışı tanıtımlara milyarlarca lira harcanıyor ama bir türlü istenilen randıman alınamıyor. Kalbe giden yolun mideden geçtiği söylenir. Dolayısıyla Anadolu’nun tüm lezzetlerini bünyesinde barındıran yöresel ürünler fuarı, dünya insanlarını kalbini fethetmede iyi bir alternatif olabilir.

İyi hafta sonları…