Tarlada üretilen sebze ve meyve para kazandırmayınca çiftçiler için hayatın tadı gitmiş demektir. Ve bu durum uzadıkça tadı gitmekten öteye geçer, bir çileye dönüşür. Evet, sera sebzecilerinin ve bazı meyve üreticilerinin son günlerde yaşadıkları tam da bu.

Kıymetli okuyucular, değerli yetkililer…

Pazardan ya da marketten aldığınız ürünlerin maliyetini lütfen düşünün. Bir domatesin, biberin, hıyarın pazara gelene kadar maliyeti nedir diye biraz akıl yürütün. Özellikle piyasa koşullarını takip edenler, bu konuda karar vericiler, sizlere söylüyorum.

Çiftçiler batacak durumda. Çiftçiye tarımsal girdi satanlar bu zincire eklenmeye başladı ve arkası da gelecek. Tarımsal girdilerin üreticileri ve temin edicileri de bu zincire eklenmeye başladı ve devamı da çok uzakta değil.

Konkordato ilanları duyulmaya başladı. Tarım sektörü iflas bayrağını çektiğinde mi harekete geçeceksiniz?

Aile işletmesi şeklinde üretim yapanlar kendi kendilerine şükür çekiyor. Sanmayın memnunlar. Sadece karınları doyuyor.

İşçi ile üretim yapanlar sebzelerini ve meyvelerini toplamaz ise bunları haber yaptırıp, baskı oluşturmaya çalışmayın. Bunun yerine gidin kendiniz toplayıp yiyin.

İşçi yevmiyesi olmuş 1200-1500 lira. Çiftçi 10 liraya sattığı domatesi neden toplatsın? Üründen zaten zarar ediyor, bir de işçi ücreti mi eklensin? Çiftçi kızıyor ve döküyor diye hakaretin ucu bucağı kesilmiyor.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, şunları söylüyor: “Üretici yok diyelim, mandalina bedavaya alındı. Tarladan kesim, işleme paketleme, firesi nakliyesi 15 lira yapar. Tüccar 10 lira kâr koyar, market 10 lira kâr koyar. Ürün bedavaya alınsa da 35 liraya satılır. Ama baktığınızda üreticiden alınınca da neredeyse bu fiyata satılıyor. Aracılar, marketler yani tüm sistemde aslında üretici yok sayılmış durumda.” Yani zarar eden narenciye üreticisi ürününü toplamaz ve dalında çürür.

Sera sebzelerinin fiyatlarına Antalya Toptancı Hal Fiyatları ile örnekler verelim. Çarli biber 15-25 lira, kapya biber 30-60 lira, sivri biber 15-30 lira, domates 10-24 lira, kiraz domates 60-100 lira, pembe domates 28-38 lira, hıyar 10-20 lira arasında değişiyor. Çiftçilerin en fazla ürettikleri normal domates, çarli biber, sivri biber, hıyar. Marketlerde gördüğünüz fiyatların en az dört bir aşağısını düşünelim. İşte o tarla çıkış fiyatıdır.

Allah aşkına bu sebzeler 10-15 liraya para kazandırmaz. 20 lira ile maliyeti bulursunuz. Fiyatlandırma yapılırken maliyet hesabı dikkate alınmalı diye defalarca yazdım. En azından koşullar serbest piyasa ekonomisi dışına çıktığında bari yapalım.

Bugüne kadar üreticilerin girdileri hep zamlandı. İşçi ücretleri zamlandı. Elektrik ve su zamlandı. Taşıma maliyetleri zamlandı. Çiftçiler de marketlerden alış veriş yapıyorlar. Market fiyatlarını tutabilene aşk olsun. Şimdiler de durmuş gibi gözükse de Ocak ayındaki küçük maaş zamları öncesinde yine harekete geçecekler.

Marketlerde satılan ürünlerin de fiyatlandırmasında maliyetler dikkate alınmalıdır. Birileri sürekli kazanacak, çiftçi zarar mı edecek? Sabit ücretliler hep zorlanacak mı?

Ayrıca vergi yükünün bu sistem üzerindeki etkileri de unutulmamalıdır. Zor zamanlarda devletimizin yanındayız. Ancak tasarruf sadece alt gelirlilere olamaz. Siyasi tartışmalar denilse de ortaya çıkan yolsuzluklar çok korkutucu. Ve bu yolsuzlukların diğer yönlerinin de olduğunu düşünmek ümitsizliğe itiyor.

Velhasıl çiftçiler kaybediyor. Çiftçiler köyleri boşaltırsa neden boşaltılar demeyin. Köylerin boşalmasına vesile olacak her türlü olumsuzluk ortadan kaldırılmalıdır.

Çiftçilerimizin de durup düşünmeleri gerekiyor. Sen-ben, bizden bir şey olmaz, birlik, kooperatif şöyle-böyle demek yerine birlikte hareket edebilmeyi öğrenmelidirler.