Bugün hala adı konmamış olan terörsüz Türkiye projesinin TBMM’de oluşturulan komisyonu toplanıyor.

CHP son dakikaya kadar komisyona katılıp katılmama konusunda tereddütler geçirdi ama dün yapılan açıklamayla komisyona katılacağını açıkladı nihayet.

Bunun gerekçesi olarak da kararların nitelikli çoğunlukla alınması şartlarının kabul edilmesi gösterildi.

Komisyonun başarılı olmasını ve özellikle demokratik adımların bu vesileyle atılmasını gönülden istiyorum…

Ancak en başından bu yana olan çekincelerimi ve olması gerekenleri de sizlerle paylaşmak isterim.

  1. Komisyon, sıkıntılı ve iktidarın her an “oynamıyorum, alın misketlerinizi verin misketlerimi” diyebileceği şekilde bağlayıcılığı olmayan, Meclis Başkanının kararı ile kuruldu.

Oysa asıl olan bu Komisyonun ya yasayla ya da Meclis kararı ile kurulmasıdır. Bu şekilde kurulsaydı bağlayıcılığı olurdu.

CHP’nin öncelikle itiraz etmesi gereken husus bu olmalıydı.

  1. Komisyonun kurulmasına vesile olan olay, Öcalan’ın çağırısıyla PKK’nın kendisini feshetmesi ve silah bırakmaya giden yolun açılmasıdır.

Komisyon kararlarını sadece bu olay ile sınırlamamalı, bir şerrin ortadan kaldırılması ile bin hayra giden yolu açacak olan kararları alarak yasalaşmasına çalışmalıdır.

  1. Öncelikle Kürt Meselesi ve bunun üzerinden PKK saldırıları nedeniyle 20 yıldır ülke yönetiminde tercih edilen “güvenlik politikaları” yeniden gözden geçirilmeli.

Böylece özgürlükle ve güvenlik arasındaki denge yeniden oluşturulmalıdır.

  1. Kısa vadede güven verici atılacak adımların en etkili olanı hiç kuşkusuz ki “Yolsuzluk ve rüşvet hariç, PKK’dan kaynaklı siyasi mahkumların en kısa sürede tahliye edilmelerinin sağlanmasıdır.”

Bana göre güven verici olarak atılacak adımların en temel olanı da bu adımdır.

Komisyon, bunu sağlayacak adımları atacak tavsiye kararlarını alarak uygulanması için TBMM’ye Cumhurbaşkanlığına ivedilikle iletmelidir.

  1. Merak ettiğim asıl mesele ise “DEM Partisinin hangi gündemlerle masaya oturacağıdır.”

PKK’nın eylemlerinden dolayı zarar gören gerek PKK’lılar ve gerekse PKK’lı olmayanlarla ilgili nasıl bir düzenleme yapılmasını isteyecekler?

Gerek iktidar kanadı ve gerekse DEM Partisi kurulacak komisyonun PKK’yı tasfiye komisyonu değil, genel anlamda Kürt Meselesinin çözümünü de içine alacak bir komisyon olduğunu sürekli ifade ettiler

Buna göre; PKK olayından bağımsız olarak “Kürt Meselesi” ile ilgili talepleri neler olacak?

Sıkça dile getirilen “eşit yurttaşlık” söyleminin gerçekleşmesi için hangi düzenlemeyi isteyecekler?

  1. CHP; PKK ve Kürt Meselesi dışında demokratikleşmeyle ilgili hangi düzenlemeleri masaya koyacak?

Örneğin; Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, düşünce ve ifade özgürlükleri ile buna bağlı olarak basın özgürlüğü, Hâkim ve Savcılar Kurulunun bağımsızlığı, RTÜK gibi kuruluşların yeniden yapılandırılması ile ilgili demokratik düzenlemeler gibi…

Bakalım, ülke olarak hep beraber önümüze çıkan bu fırsatı kullanabilecek miyiz, yoksa dağ fare mi doğuracak göreceğiz…