Bildiğiniz gibi adım ve soyadım “Mehmet Talay”
İlkokul ve orta okul başta olmak üzere eğitim hayatımın tamamında öğretmenlerim, arkadaşlarım ve sonraki hayatımın her döneminde çevremdeki herkes bana “Talay” diye hitap etti.
Hiç beni adımla çağıran olmadı…
Üniversitede okurken merak ettim “Talay ne anlama geliyor diye…”
Öğrendim ki Talay, Uygurca bir kelimeymiş ve anlamı da “büyük deniz, okyanus” demekmiş…
Vay be dedim kendi kendime…
1935 yılında acaba hangi aile büyüğümüz ya da bizim aşiretin hangi büyüğü bu soyadını almayı akıl etti diye söylendim…
Soy olarak Zaza olan bir aşiret büyüğünün Uygurca bir soyadını alması oldukça farklı gelmişti bana…
Ancak ne yalan söyleyeyim, o yıllarda Talay’ın anlamını öğrenince kendimi daha farklı ve daha anlamlı biri olarak hissetmiştim…
Sonraki yıllarda Talay soyadının sadece bize ait olmadığını, Van’da, Burdur-Bucak’ta, Mersin’de ve Bozcaada’da yaşayan bazı ailelerinde Talay soyadlı olduklarını öğrenmiştim.
Hatta hatırlayacaksınız, Mersinli CHP milletvekili ve Kültür Bakanı İstemihan Talay vardı…
Bunu öğrenince biraz tiye alırcasına “ulan bizim soyadından da bakan çıktı ya…” diyerek kafa bulmuştum…
Keza 8-9 yıl önce Anadolu Park Restoranda “Burdur-Bucaklı Mehmet Talay” ile tanışınca da keyifli bir hoşluk duymuştum…
Ama en büyük şaşkınlığı ve hatta birazda keyfli duyguyu İzmir’e okumaya gittiğimde hemen şehrin girişinde koskoca bir tabelada “TALAY ŞARAPLARI” reklamını görünce yaşamıştım…
Merak etmiş araştırmıştım bu şarabı kimler yapıyor diye…
Bozcaadalı bir aile yapıyormuş ve kendi üzüm bağlarının ürünüymüş…
Sanırım 1976 yılıydı ve gittim Bozcaada’ya…
Buldum şarap imalathanesini ve Talay şarabı yapan aileyi…
Müthiş güzel insanlardı….
Bugüne kadar soyadımla hep gurur duydum ama geçenlerde ilk kez utanç duydum “denizüstünde radarlara yakalanmadan uçan insansız hava aracına TALAY ismi verilince…”
Bir savaş aracında, insanları öldüren bir uçakta soy adımın olması beni müthiş rahatsız etti.
Düşünebiliyor musunuz, denizin hemen üstünden uçacak, taşıdığı bombaları ya gemilere ya da sahildeki insanların üzerine atarak ölüm, kan, acı kusacaklar…
Ve bunu yapacak olan aracın adı da Talay olacak…
Cellatları da onunla gurur duyacaklar
Ben barış insanıyım…
Bir çiçeğe, bir kanatlıya, bir ağaca kısaca insanı ve canlıları öldürmeyen herşeye soyadımın verilmesi beni çok mutlu ederdi, gurur duyardım…
Lakin bir ölüm makinesine soyadımın verilmesinden utanç duyuyorum…