Son yıllarda ormanlarımız yanmaya hızlanarak devam ediyor. Korkarım devam da edecek. Orman yangınlarının sebepleri arasında “iklim değişikliğini” temcit pilavı haline getirenler var. Bu koro hemen güçleniveriyor. Bu konuya alt yapı oluşturulmaya da devam ediliyor.
Yangınlarla ilgili yapılan haberlere baktığımızda uzmanlar şöyle dedi diye bazı sözler yazılıyor. Bazen de uzman isimlerinden bahsediliyor. Bizzat bir TV kanalında Boğaziçi Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi, insanların dikkatsizce yaktıkları anızlardan, camlardan, piknikçilerden bahsederken iklim değişikliğine giriverdi.
Haziran ayı sonlarında 3 günde 263 noktada orman yangını çıkmış. İzmir’de var, Manisa’da var, Hatay, İskenderun, Antalya… Yaz yaz bitecek gibi değil.
Türkiye genelinde 263 noktada çıkan yangının hepsinden piknikçiler, kırım camlar, anız yakanlar, elektrik telleri mi sorumlu?
Evet, yangınlar içinde bu tür ihmaller, kusurlar vardır. Hep dilimize doladığımız inşaat yeri açmak, turizme kazandırmak konulu yangınlar da vardır. Ancak bu yangınların hepsini buna bağlayamayız.
Orman yangınlarının tesadüfi olmadığını Bursa’daki yangınlarda gördük. Bir kişi su şişelerine benzini doldurup yakmaya gidiyor. Kameralar ile ispatı da yapıldı. Yakalanan kişi de itiraf etmiş.
Peki yakan kim? FETÖCÜ eski bir asker.
Yangınların söndürülmesi için yardıma giden bir su tankeri sahibi köylü, yolda giden iki gönüllüyü de alıyor. Tanker uçuruma yuvarlanıyor ve bu kişiler vefat ediyor. Masum gönüllülerimiz yangın söndürmeye giderken, Türkiye’nin parası ile askerlik yapan bir hain orman yakıyor.
15 Temmuz Darbe Girişimi olmasaydı bu şahıs hala askerdi. Bir gün hainliğini göstermek için pusuda bekliyor olacaktı.
Bu hain petrol istasyonunda telefon ile görüşüyordu bilgisi paylaşılıyor. Kim ya da kimlerle görüşüyordu?
Türkiyemizin diğer orman yangınlarında da bu tür kalleşlikler var mıydı? PKK ve türevlerinin orman yangınlarındaki dahli nedir?
Bunların ortaya çıkarılması devletimizin işi. MİT’in gerekeni yapacağına inanıyorum.
Bu arada orman yangınları sadece ülkemizde değil. Dünya genelinde yangınlar var. Bu yangınların küresel boyutta oluşması yeni dünya düzeni ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu konuda kafa yoranların ortaya koydukları bilgilere dikkat kesilmemiz gerekiyor. Aylar önceki “The Economist Dergisi” kapağını hatırlayalım.
Hem FETÖ, PKK ve türevleri hem de küresel eylem nasıl olacak diyorsanız, cevap belli. Bu örgütler de küresel çetenin aparatları değil mi?
Bu arada her şeyi FETÖ mü yaptı diye dalga geçenler, sosyal medyalarınızdan bu konuda neler paylaştınız? Yanan bizim ormanlarımız, bizim geleceğimiz.
Bu arada sıcaklık artışlarıyla ilgisi var diyenler… Yaklaşık 9-10 yıl önce, Antalya’da 3-4 gün sıcak, alev esen poyrazlarda panjurları kapatmak zorunda kalıyordum. O dönemlerde de sıcaklıklar 45-50 dereceleri görüyordu. Yani doğrudan buna bağlayamayız.
Bu arada tarımla ilgili sorunları yazarken köyler boşaltılıyor, önlem alınmalı diyorduk. Köylerin boşalmasının sadece tarımsal üretime etkisi değil, ormanların güvenliğine etkisini de düşünmeliyiz.
Gecenin zifiri karanlığında hava araçlarının çalışmadığı saatlerde su tankerlerini alıp söndürmeye koşanlar bizim insanlarımızdı. Hainlik değil ormanla beraber yanmaya koşuyorlar.
Yazılarımda köyleri boşaltmayalım, gidenlerin yerine kimlerin geleceğini bilmiyoruz diyordum. Köylerimizin, ormanlarımızın gerçek sahiplerini yerlerinden etmeyelim. Tarımsal üretimle ilgili düzenlemelerimizi yaparken bunlara dikkat edelim.
Ayrıca bu sıcak hava ve rüzgarın gelişini meteoroloji önceden tahmin ettiğine göre şu önlemler aklımıza gelmeliydi:
-Orman içlerine giriş çıkış bu kadar kolay olmamalı.
-Orman içerisinden geçen yollarda durmak, yavaşlamak yasaklanmalı. Bu tür eylemler kontrol edilebilmeli.
-Ormana yakın köylerdeki muhtarlar ve yönetimleri yabancılara karşı uyarılmalı.
-Kontrolsüz işçi giriş-çıkışlarına dikkat edilmeli.
-Küresel terör çetelerinin kundakçı oldukları unutulmamalı. Ormanlık bölgelerde ikamet eden bu tür çetelerin üyelerine dikkat edilmelidir.
İnsansız hava araçlarımız, orman içi gelişmiş kamera sistemlerimizle biz bu işin üstesinden geliriz. Yeter ki ihmalkar olmayalım.
