Finike sakinliği, şirinliği, tarihi, doğası, denizi, koyları, tarımı vb. birçok özellikleriyle ön plana çıkan bir ilçedir.
Ve hatta Finike denilince ilk akla gelen portakalıdır. Finike Yerlisi diye bir yerel portakal çeşidine de sahiptir.
Portakalımızın Washington portakalı ile coğrafi işaret de almıştır. Hem de Turunçova Mahallesi’ndeki ekolojik özellikler coğrafi işaret kazanmasına vesile olmuştur.
Finike’nin portakal üretimi yaklaşık 140 bin ton kadardır ve toplam üretimin %6’sını karşılamaktadır. Yani ülke üretimi ve ticareti içerisinde önemli bir paya sahiptir.
Ülkemizin birçok şehrinde, hatta Antalya içerisinde, pazarlarda ve marketlerde ilçemize ait olmayan portakallar Finike portakalı diye satılmaya çalışılıyor.
Bölgede sadece Finike’de değil, Kumluca’da, Demre’de de portakal üretimi yapılmaktadır. Ayrıca yapılan narenciye üretimi portakalla da sınırlı kalmıyor. Bizim bu portakala ve şöhretine sahip çıkmamız gerekiyor. Bu ismi yaşatmamız görevlerimiz arasında olmalı.
Örneğin, çocukluk yıllarımda Altın Portakal Yağlı Güreşleri yapılırdı. Bu güreşlerin başlangıcı baz alınsaydı önemli gelenekselleşmiş güreşlerden birisi olurdu. Yapılana sahip çıkmak yerine…
O yaptı ben yapmayayım, ben başlangıcını yapayım, falan filan…
Portakalımıza sahip çıkmamız gerekirken, şimdi de başka bir sembol mü geliyor diye bir Finikeli olarak endişelenmeye başladım. Bu yazıyı da bu endişe dolayısıyla yazmak istedim.
Yani sebep belli. Salyangoz…
Finike ve salyangoz ne alaka diyebilirsiniz. Ben de salyangoz heykelini görünce aynı soruyu sordum.
Bu heykeli de Finike’nin kalbi denilecek bir yere yerleştirmişler. Finike’nin merkezi sayılabilecek, Marinaya varmadan hemen önce, parkın karşısında dikili. Finike’nin içerisinden Kaş istikametine gideceklerin görebilecekleri bir yer burası.
Görenler Finike’de bol miktarda salyangoz üretiliyor diye düşünebilir. Finike’ye ilk defa gelmiş yerli ve yabancı turistlerin algısında salyangoz kalmasını herhalde istemeyiz.
Finikeli olarak ben ve konuştuğum, görüşünü aldığım hemen herkes benimle aynı düşüncede. Acaba Finike’nin sembolü mü değişti, diye düşünmeden edemiyoruz. Görenler neden düşünmesin?
Salyangoz anıtının altına yazılan “Cittaslow” kimsenin dikkatini bile çekmez. Bunu bilenler bilir. Bilmeyenler salyangoz şehri Finike der.
Yazıyı okuyup bilmeden, sormadan yazmış deyip, sallamaya başlamasınlar.
Finike “Uluslararası Cittaslow” ağına katılmış. Yani sakin ve kolay şehir ağındayız. Bunu biliyoruz. Buna itirazım da yok. Güzel de yapılmış.
Ancak olumsuz algıların önüne geçilmeli. Bu sembol ya da “Uluslararası Cittaslow” ağı başka bir yol ile bize tanıtılabilir.
Finike denilince portakal akla geliyor. Finike’mizin girişinde, çıkışında, organizasyonlarında, bilimsel toplantılarında, spor turnuvalarında yaşatılmalıdır.
Ben Finike’nin merkezinde portakalın baskın olduğu görselleri istiyorum. Finike portakalı algısının önüne başka bir şey konulmamalıdır.
Finike’mizin yöneticileri tarıma uzak insanlar değiller. Beni de anlayacaklarını düşünüyorum.