Çevre ile ilgili yazıları ve haberleri takip ediyorsanız, geri kazanımın gerekliliği konusunda fikir sahibisinizdir. İnsanlar geri kazanımı severler ve insanların büyük bir çoğunluğu, geri kazanımın; çevre için yapılabilecek en temel ve basit şey olduğunu bilir. Ama geri kazanım sisteminde hepimizin dikkat etmesi gereken bazı çatlaklar oluşmaya başladı.
Açıklamama izin verin.
2000’li yılların başında, insanların çevre konusunda bilinçlenmeye başlaması ile birlikte ortak bir görüş meydana geldi: Atıkların azaltılması! Geri kazanım, satın aldığımız ürünlerden kaynaklanan atıklar hakkında kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. "Ne istersen al! Suçluluk duymana gerek yok. Sadece ambalajı geri dönüşüm kutuna at. Atıklar, uzakta büyülü bir yere gidecek ve başka bir şey olacak! Bizler geri dönüşüme katkı sağlayarak dünyaya bir iyilik yapıyoruz!" Harika değil mi?
Çoğumuz bu fikrin savunucularıyız ve insanların bu fikre güvenmeleri bizim sorumluluğumuzda. Fakat bu güven duygusu, insanlara geri dönüşümün önemi anlatılmaya devam etmediği zaman çok kolay kaybolabilir.
TÜİK verilerine göre, 2018 ve 2020 yıllarını kıyasladığımızda;
Toplam geri kazanım tesisi sayımız %25 artmasına rağmen bu tesislerde geri kazanılan atık miktarı sadece %1,6 oranında artış göstermiş. Üstelik toplam atık miktarımız %22 artmışken.
Tüm detayları bilmemize gerek yok. Bilmemiz gereken bir gerçek var ki, ürettiğimiz atık miktarı ve geri kazanım tesislerimizin sayısı artmasına rağmen, geri kazanım tesislerine her geçen yıl daha az miktarda atık gidiyor. İnsanların neredeyse tamamı geri kazanımın çevreye yardımcı olduğuna inanırken, geri dönüşüm sisteminin gün geçtikçe daha verimsiz hale geliyor.
Kurum ve kuruluşlar geri kazanım konusunda çaba gösteriyor fakat sisteme katılan insanlara ihtiyacımız var. Ülkemizdeki insanların çoğunluğunun bu sisteme inancını tesis edemezsek, şu an geri kazanım için çaba harcayan insanlar, "Geri kazanım gerçekten işe yaramıyor, o halde neden zahmete gireyim?" tavrını benimsediğinde, sistem tekrar kazanamayacağı güveni kaybedecektir. Bu durumda ülkemiz için çok değerli olan geri kazanılabilir atıklar bir çöplükte kaybolacaktır.
Çıkarılması gereken sonuç, sürdürülebilirlik alanında çalışan hepimizin geri kazanıma inanması ve insanlarımıza, geri kazanımın gerçekten gerekli olduğuna inanmaları için bir neden vermek adına daha fazla çalışması gerekiyor. Sistemdeki aksaklıkları düzeltmeli ve insanlara geri kazanıma neden ihtiyacımız olduğunu anlatmalıyız. İnsanlar geri kazanım sisteminin çalışmasını istiyorlar, bu yüzden vereceğimiz bilgileri memnuniyetle karşılayacaklarına ve çözümün bir parçası olacaklarına inancım tam.