Bir Avrupa şampiyonasını daha geride bıraktık. 1960’lı yıllardan günümüze kadar 14 organizasyon gerçekleştirildi. Bu kupayı en çok Almanya ve İspanya 3’er kez evine götürdü. Bunların dışında bir süre ekol olan futbol ülkeleri de yine bu başarıyı hanelerine taşımışlar.
2004’te Portekiz’de gerçekleştirilen şampiyonada Portekiz finale kadar yükselmiş ancak finalde asrın futbol karakteristiğine sahip Yunanistan’a kaybetmişler. Lakin o gün sahada olan Dünya yıldızı Ronaldo ve arkadaşları bugüne kadar pes etmeden mücadele ettiler. Yine o gün finalde kaybettikleri maçın kazanımlarını bu şampiyonada ev sahibi Fransa’ya karşı ödediler. Burada ilginç olan nokta şu: 2004’te ev sahibi Portekiz şampiyonanın Figo, Rui Costa, Deco ve Nuno Gomes gibi dünyaca ünlü formda oyunculardan oluşan kadrosuyla finale kadar şampiyonanın en iyi futbolunu ortaya koyarak yükseldi. 2016’da ise ev sahibi Fransa ise yine o günün en iyi kadrosuna sahip Portekiz’in avantajına bu şampiyonada kendi yıldızlarıyla şampiyonanın favori takımı haline gelerek finale yükseldi. Görüldüğü gibi ev sahibi takımların şampiyonada favori gösterilmesine rağmen finalde kaybetmelerine sebep takımların karakteristiğidir. Bu karakteristik şampiyonaların son çeyrek asırda değişmeyerek rakibin güçlü hücum gücünü caydırarak, bulduğu nadir gol fırsatını skora ile dönüştürmektir. Sonuç olarak 2004 ve 2016 Avrupa şampiyonaları birçok açıdan olağanüstü benzerlikler taşımaktadır.
2016 Avrupa Şampiyonası Türkiye A Milli Takımı açısından beklentilerin altında geçmesinin en önemli nedenlerinden biri de zor grupta yüksek tempolu maçları oynamanın yanı sıra bu maçların ağırlığını kaldıracak oyuncularımızın bir arada oynamayışının eksikliğidir. Bu iki nedenin dışında ortaya atılan sansasyonel iddialar futbol dışındadır. Kimse Guus Hidding yıllık 4 milyon Euro alırken ve başarısız bir dönem geçirdiğinde tek bir kelime dahi etmedi. Ancak bugün A Milli Takım teknik direktörüne yapılan maaş algısı kesinlikle ideolojiktir. Mesele de bu ideolojiye ülkemizin değerli milliyetçi sporseverlerinin de ortak olması oldukça tartışmalıdır.
Futbolla yatıp kalkan bir ülke olarak maalesef çoğumuz futbolun bir oyun olduğunun idrakinde değiliz. Sanki elimizde dünyaca ünlü oyunculardan kurulu malzeme vardı da biz mi oynamadık. Bu takımın yeni oyuncularından kurulu olduğunu kimse unutmasın. Yani bu olumsuz durumun geçiş dönemini ifade etmekte yarar var.
Avrupa Şampiyonları’nda nice olağanüstü başarıları yakın tarihte yaşamak dileğiyle…
Sporla kalın.