Tam 814 yıl olmuş bu toprakları yurt tutalı. Dedem Korkut kopuzunun tellerinde dolandırırken yiğitlik hikâyelerini, tarihin sayfalarında şanla yazılacak bir medeniyetin atası olacağını tahmin etmiş miydi acaba? Osman Bey kıl çadırların içinde gördüğü devlet olma rüyasının cihan devleti olmaya doğru gideceğini hissetmiş miydi ne dersiniz? Fatih, Bizans’ın kapılarına dayandığında Hak davasının asırlar sonra bir gün yine Ayasofya’nın minarelerinden göğe nağmeleneceğini, torunlarının Hakk’a kul, kula yol olacağını düşünmüş müydü? Mustafa Kemal Atatürk “Ya istiklal ya ölüm” derken “ezelden beridir hür yaşamaya alışmış” bu milletin canıyla kanıyla böylesine büyük bir destan yazacağını hayal etmiş miydi?
Evet sevgili okur, biz bugün Dedem Korkut’un sazında dillenen, Osman’ın rüyasına giren, Fatih’e gemileri karadan yürüttüren, Mustafa Kemal’i istiklale aşık eden şanlı bir medeniyetin çocuklarıyız.
Biliyor musunuz biz sahip olduğumuz coğrafyada oyunlar oynayacak kadar çocuk olamamış bir medeniyetiz, yetişkin doğduk bizler. Çünkü hep tetikte durması gereken, düşmanı hiç eksik olmayan bir kaderdi bizimki. Alnımıza şah kartal olmak yazılmıştı. İşte tam da bu yüzden baykuştan pervamız olmadı hiç. Çocuk olmasak da çocuklarımıza anlatacağımız sonu anla, şanla biten destanlarımız oldu hep. Ekmeğimizi paylaştık, sevgimizi, kardeşliğimizi, merhametimizi bölüştük asırlar boyu. Dünyanın yedi coğrafyası olsa da bizim gönül coğrafyamızda tek bir değer vardı: İnsan. Bu yüzden büyük hedefler için büyük adımlarımız oldu bizim. Tıpkı şimdiki gibi.
Unutmayalım, toprak fetihle kazanılır, o fethi yaşatarak korunur. Biz ancak unutmazsak var olur, geleceğe yol buluruz. İşte bu duyguyla, 5 Mart 1207’de bize bu toprağı vatan kılan ecdada hürmetle Antalya’nın fethini kutluyoruz. Bu yıl “814 yıldır vatan Antalya” diyoruz. Başka medeniyetlere de dostlukla kapı aralayan Antalya’nın 814. yılında birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı veriyoruz.
5 Mart Cuma günü 10.30’da Akdeniz Üniversitesinde protokol katılımıyla yapılacak olan “Toprak, Su, Medeniyet: Antalya” başlıklı paneli, Kanal V ve Üniversitemizin Youtube kanalından canlı izleyebilir, fetih coşkusuna ortak olabilirsiniz.
Yine 5 Mart günü saat 12.07’de #Antalya1207 hashtagi ile fethimizi kutluyoruz. Tüm Antalya sevdalılarını torunlarımızın geleceğine sahip çıkmaya davet ediyorum.
Albert Sorel’in “Türklerin tarihiyle buluştuğu noktada dünyanın akışının değişeceğini” söylemesi boşuna değildir. Çocuklarımız tarihini bilirse, geçmişindeki değerlerle buluşursa sahip çıkar. Ve ancak sahip çıkılırsa toprak, vatan olur. Bu açıdan bilmeliyiz ki Antalya’nın fethini kutlamak sadece onun tarihini değil, aynı zamanda torunlarımızın rüyalarını da sahiplenmek demektir.
Ey göç kervanlarının sonsuz durağı bağrı ak Toroslar ayağa kalk, bugün seni yurt tutan bu milletin günüdür.
Ey portakal çiçeği kokularıyla güzellenen sokaklar, mavi bir sevda olup ruhumuza yayılan Akdeniz; öğrenci sesine medeniyet soluğu üfleyen Karatay Medresesi, Mevlevihane ayağa kalk, bugün seni ruhunda gezdiren bu milletin günüdür.
Ey toprağımızda bir kardeşlik anıtı olarak yükselen medeniyetlerin yadigarları; Patara, Aspendos, Perge, Side, Olimpos ayağa kalk, bugün seni merhamet ve dostlukla sarıp sarmalayan bu milletin günüdür.
Ey Selçuklu yadigarı şehr-i nazenin Antalya, bugün senin günündür, ayağa kalk ve geleceğine sahip çık.
Fethimizin 814. yılı kutlu olsun. Devletimiz, milletimiz, medeniyetimiz ebet müddet var olsun.