Türkiye OECD ve AB verilerine göre yaklaşık %20 ile %25 arasında kayıt dışı veya gayri resmi (informal) ekonomik büyüklüğe sahip. Kayıt dışılıkla ilgili tartışmaları tetikleyen konu Polat çiftinin sosyal medyadaki lüks hayatları ve arkasından gelen adli safhada yaşananlar. Gazetelere yansıyan bilgilerde lüks hayat ile beyan edilmeyen gelirler MASAK tarafından izlenen bir dosya. Konunun ekonomik kökenlerine geri dönersek, Türkiye önemli büyüklükte bir kayıtdışılığa sahip bir ülke. 2000’li yıllara kadar olan istatistiklerde Türkiye ekonomisinin üçte biri kayıtdışıyken bu oran dörtte bire düşmesine rağmen halen ülkenin en önemli ekonomik sorunlarından birisidir.
Türkiye’de kayıtdışı ekonomi neden hızla kontrol edilemiyor. Konunun jeopolitik, maliye ve sosyolojik başlıklarda incelenebilecek sebepleri bulunmaktadır. Jeopolitik sebepler, Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum ve göçmen sorunlarından kaynaklanmaktadır. ABD’nin 2001 yılında başlayan Afganistan operasyonu ardından gelen Irak’ın işgali ile başlayan süreç, Türk ekonomisinin göçmen kaynaklı kayıt dışılığı tetikleyen jeopolitik risklerdendir. Ülkeye giren göçmenleri kısa sürede kayıt dışı işçiliğin ve kayıt dışı işlemlerin unsuru olmuştur. Ülkeye sadece kayıt dışı işgücü değil aynı zamanda ‘yükte hafif, pahada ağır’ taşınabilen varlıkların girişine de sebep olmuştur. Diğer bir jeopolitik sorun ise, bölgedeki ülkelere uygulanan ambargolardır. Bu ambargolarda ABD merkezli küresel finans sisteminden dışlanan İran, Rusya gibi bölgemizin büyük ekonomilerinin zenginlerinin ülkemize taşıdığı kayıt dışılığın boyutları tam olarak bilinmemektedir. Diğer bir jeopolitik tehdit unsuru ise, küresel terörizmin yanı başında olmaktandır. Dünyada bütün terör faaliyetlerinin yaklaşık %95’i Türkiye’nin yakın komşuları ve kuzey Afrika’dadır. Küresel terörizmin gelir kaynakları ise, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, sanat eserleri kaçakçılığı ve petrol gibi ürünlerin satışına dayanmaktadır. Bu paraların küresel finans sistemine aktarılabilmesi çabası ise ancak Katar, Dubai ve diğer vergi cennetleri aracılığı ile mümkün olmaktadır. Türkiye’nin içerisine bu paraların nasıl aktarıldığı konusu ise yapılan operasyonların ve incelemelerin şebeke analizlerinin yapılmasına bağlıdır. Yine bölgedeki otuz yıldan bu yana sürekli devam eden savaşlar kayıt dışı ekonomiyi canlı tutan faktörlerdendir. Maliye açısından ise, Türkiye içerisindeki kripto para piyasalarının, konut, işgücü, eğlence ve kuyumculuk sektörlerinin denetim faaliyetlerinin kapsamının genişletilmesi ile mümkün olacaktır. Sosyolojik olarak da, Türkiye’de kısa dönemli zengin olma isteği, gösteriş etkisi ve statü arayışının getirdiği arayışlar ile toplumun hızla dönüşümüne sebep olduğu gibi kayıt dışılığı da araç olarak kullanılmaktadır. Lüks hayat kolay ulaşma çabası insanların hukuktan uzaklaşmasına ve emanet zenginlikler aracılığıyla elde edilen sahte bir refah yaşamasına sebep olmaktadır. Kayıt dışı ekonominin ülkemizde yol açtığı bir çok sorun basın/medya aracılığıyla okunabilmektedir. Özellikle uzun yıllar eğitime yatırım yapan insanların modern bir sınıf atlama çabasının yerini kayıt dışılığın getirdiği hızlı zenginleşme umudunun alması ülkedeki modern ve kaliteli ilerlemeyi de olumsuz etkilemektedir. Ülkemizde kayıt dışılığı ve finansal işlemlerdeki gri bölgeden çıkmak için Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son dönemde artan çağrıları ve İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı operasyonlar önemlidir. Diğer yapılabilecek önerileri de aşağıdaki gibi sıralayabilirim:
Kurumlar vergisi istisna ve indirimlerinin tamamımın kaldırılması ve oranın %15 düşürülmesi gerekir. Böylece şirketlerin vergi yükü ile vergi oranı arasındaki bağlantısızlık ortadan kalkacaktır.
Gelir vergisi mükelleflerinin kişisel eğlence, yat kotra veya seyahat giderlerinin işletme giderleri arasında yazılması gerekir. Böylece güzellik salonu, otel veya seyahat acentesi gibi müesseslerin gelirleri kayıt altına alınacağı için denetimde çapraz kontrol imkânı ortaya çıkacaktır.
Konut satışlarındaki değerlemenin piyasa değerleri üzerinden yapılması saplanmalıdır. Bunun için tapu harcının ve vergi maliyetlerinin azaltılması birlikte yapılmalıdır.
Konut ve arazi satış işlemlerinin ilanlardaki fiyatları ile beyan şartı getirilmedir.
Kripto paraların ülkedeki işlemlerini yürüten platformaların banka üzerinden işlem şartı getirilmelidir. Kripto işlemlerini yürüten platformlardaki alım satım işlemlerinde binde 0,25 oranında bir işlem vergisi alınarak yapılan işlemlerin kontrol altına alınabilir. Bunun için kripto borsalarının ruhsatlandırılması ve işlemlerin sigorta yapılabilmesi birlikte sağlanabilir.
Kayıt dışı ekonominin sonuçlarından birisi de yüksek enflasyondur. Yani ülkelerde kayıt dışı ekonomi adaletsiz bir talep artışına yol açacağı için ekonomilerin enflasyonist bir finansman yöntemlerine başvurabileceğini göstermektedir. Türkiye’de lüks hayatların ekonomik kaynaklarının ortaya çıkarılması enflasyonla mücadeleyi bile etkileyebilecek bir sonuç taşımaktadır.