Sezonun ilk maçı. Kepez Belediyesi nin rakibi İstanbulspor.
Maçtan önce, zor maç diyen de oldu.
Rahat galip geliriz diyeni de.
Uzun zamandır ikinci lige uzak ve Kepez i ilk defa izleyeceğim için maç hakkında öngörüde bulunamadım.
Maçın ilk beş dakikasını izledikten sonra yorum yapma şansım doğdu.
Kolay maç olmayacaktı.
İlk iki periyot basketbol adına sahada hiçbir şey yapmadık.
Hatta bırakın oyuncuların sahada mücadele etmesini, antrenör Aziz Bekir yerinden kalkıp oyuna doğru dürüst müdahale dahi etmedi.
Durum böyle olunca da umudum 3. ve 4. periyoda kalmıştı.
Nitekim umudum gerçeğe dönüştü.
İlk önce koç Aziz Bekir silkelendi. Son 2 periyodun tümünü ayakta ve oyuna müdahale ederek geçirince maç Kepez lehine döndü.
İyi hücum ve önde savunma yapmanın avantajını 68-60 galip gelerek gördük.
Maç hakkında gözüme takılanlar;
1) Koskoca salon kimsesiz çocuk gibiydi. Seyirci olarak yüksek sesle
konuşman, neredeyse salonda yankı yapıyordu. Bu işe derhal el atılmalı.
Tribüne taraftar toplanılmalı. Destek şart.
2) Sahanın en skoreri Cemal Bayraktar, maçın da en iyisiydi.
Onun yerine sık sık oyuna giren Sezgin Eriş hiçbir şey yapmadı.
Şimdiden net söylüyorum, ikinci guard olacak düzeyde değil.
3) Kepez Belediyesi oyuncusu Altay Özurgancı daha basketbolcu
olmadan işin şovunu öğrenmiş. Antrenörü birkaç cümle söyledikten sonra
benche gelirken sağı solu tekmeleyip, küfürler ediyor.
Kepez Belediyesi Basketbol Kulübüne yakışmayan görüntüler.
Belki bu durumu Aziz Bekir görmezden geldi ama menajer
Engin Taşkıran ın bu konuya el atıp gereken cezayı vereceği inancındayım.
Eğer disiplini baştan koymazsanız ileride sıkıntıyı çekersiniz.
Neticede galip gelmemiz güzel. Ama eksik çok.
Eksikleri gidermek adına kim ne gerekiyorsa yapması gerek.
Çünkü bu takım hepimizin.