İçeride, dışarıda farketmiyor. Antalyaspor’un maç başlamadan oynayacağı oyunu kestirmek mümkün değil.
En azından bu sezon bize bunu yansıtıyor.
Nitekim Beşiktaş karşılaşması da buna benzer bir müsabaka oldu.
Kolay kolay mağlup olduktan sonra hiç bir takımı övmem.
Futbol sonuç odaklıdır.
İyiysen galip geleceksin derim.
Fakat bu karşılaşma başka.
Antalyaspor olarak Beşiktaş’a 10 kişi kalana kadar sahayı dar ettik.
İki takım kalitesi ve oyuncu potansiyeli ortadayken üstün taraf bizdik.
Üstelik formda olan bir takıma karşı.
Aslanlar gibi oynadık.
Öne geçtik, yeri geldi topu rakibe verip alan savunması yaptık.
Gol yedik, motivasyonumuzu düşürmeden geri çekilmedik.
Tabi tüm bunlar olurken unuttuğumuz bir şey vardı.
Hakem Mete Kalkavan.
Antalyaspor’un daha önceki maçlarından da tanıdığımız her maçı adeta katleden kişi.
Bu maçta da ortaya çıktı ve sonuç kaçınılmaz oldu.
Tüm takdir haklarını rakipten yana kullanmasından ziyade gri bir pozisyonda “VAR” uyarısıyla tereddüt etmeden Bünyamin’e gösterdiği kırmızı kart ile sonuç Antalyaspor aleyhine kaçınılmaz oldu.
Kısacası….
Üzgünüm çünkü hak etmediğimiz bir mağlubiyet aldık.
Üzgünüm çünkü sonuna kadar mücadele eden bir ekibimiz vardı.
Üzgünüm çünkü tribüne gelen taraftarlar bunun fazlasını hak ediyordu…