Turnuvaya çok da mutlu başlamıyor Büyükşehir.
Neden mi?
Çünkü; Gençlik Spor İl Müdürlüğü salona el koyuyor da o yüzden.
Moraller bozuk.
İstek sıfır.
Zannedersin bu durum oyunculara da yansımış.
İlk maç TED Koleji ile.
Rakip ikinci ligde.
Yabancı oyuncuları yok.
Büyükşehir in ilk maçının izleyeceğim için de heyecanla salondayım.
Ama Büyükşehir?in maça başlangıcı bütün heyecanımı ve hevesimi kırıyor.
Savunma yerlerde.
Her hücum potamızda sayıya dönüşüyor.
Yerli oyunculardan Barış dışında hazır oyuncu gözüme çarpmıyor.
3. periyotta son 1 dakika 11 saniye kalana kadar faul bile yapmıyor Büyükşehir.
İstek arzu olmayınca hevesim kaçıyor.
Maçın adı hazırlık olunca hakemler de buna ayak uyduruyor.
Masa hakemleri yanlış üstüne yanlış yapıyor.
Ben de herhalde hakemler de hazırlık aşamasında diyorum.
TED Koleji ni son üç dakikalık oyunumuzla yeniyoruz.
Bu maçta iyi yaptığımız şey olmuyor mu?
Tabi ki oluyor...
Oynamış olduğumuz bir numaralı set oyunu dikkatimi çekip beğenimi topluyor.
Bu set bu sene çok takımın canını yakar.
Gelelim oynanan diğer maçlara;
Oyak Renault a mağlup oluyoruz.
Murat Can Güler maçın en iyisi olup öne çıkan isim oluyor.
Amerikalılar paralarını alamadıkları için maça çıkmak istemiyorlar.
Menajer Serhat Özbek araya girerek oyuncuları ikna ediyor.
Üçüncü maç Konya Selçuk la
İlk iki maçın aksine daha istekli ve daha agresif oynayarak galip geliyoruz.
Artılarıyla eksileriyle turnuvadan iki galibiyet, bir mağlubiyetle ayrılıyoruz.
Gözüme takılanlar arasında en büyük sorunumuz, beş numara oynayacak olan oyuncularda.
Bu pozisyonda uzun oyuncu sıkıntımız var.
Kısa takım kurduğumuz için de haliyle en iyi yaptığımız işlerden birisi de hızlı hücum oluyor.
Maçın tamamına eğer bu durumu yansıtırsak rakip takımları kolay dağıtırız.