Daha önceki yazımda Yörük Hacı Molla Mehmet Öztürk Camii tuvaleti ile parkın tuvaletinin birbirine bağlı olduğunu dile getirmiş, ‘İsim Bulundu; Hastalıklı Park’ adlı yazımda da parktaki tuvaletlere ait fosseptik pisliğinin parka aktığını belirtmiştim.
Tuvaletin bir yönü caminin bahçesine diğer yönü parka bağlıydı. Anlamsız bu duruma başka yerde rastlamak mümkün değil.
Hiçbir yerde böyle bir plan yok sanırım. Tuvaletin bir kısmı cami bahçesinde bir kısmı parkta.
Bu durumu açıklığa kavuşturmak için namaz sonrası cemaatten kimselerle sohbet ettim. Hemen konuya girerek, ‘Bu haliyle tuvalet ve parkın durumu ne kadar kötü değil mi? Sizce de parkın tuvaletini caminin bahçesine alsalar, belediyeden de bir kardeşimizi görevlendirseler, hem cami bahçesi pırıl pırıl olur, hem de tuvalet günlük temizlenir.’ dedim.
Cemaatten bir büyüğümüz, ‘Keşke ama sen yanılıyorsun’ dedi.
İsmini vermek istemeyen şahıs konuşmasına devam etti; ‘Bak güzel evladım, sana anlatayım. Yörük Hacı Molla Mehmet Öztürk Camisi’nin tuvaletindeki sıkıntı büyük. Daha önceleri tuvalet camiye bağlıydı. Cemaatten bir kardeşimiz tuvaletin ve caminin çevre temizliğini güzelce yapıyordu. Caminin tuvaletini kullananlardan bazıları, ücret de verirdi. Verilen ücret ile hem cami tuvaletinin temizlik malzemesi alınır, hem de fazlası ekmek parası olarak kullanılırdı. Kimseden para istenmezdi. Bu bir gönül işi. Sonra birileri, ‘Caminin tuvaletini kullananlardan zorla para alıyorlar’ diye bir nifak attı ortaya. Tuvaleti temizleyen kardeşimizi de şikâyet etti. Sonrası malum. Temizlik yapan bu kardeşimiz artık elini eteğini çekti bu işten. Dolayısıyla burada gönül işi ile yapılan temizlik, ne belediyeden ne de başka bir yetkili kurum tarafından karşılanmadı.'
Devamı haftaya…