Kadın milli voleybol takımımız Belçika’dan Avrupa’nın en büyüğü olarak döndü.
Uzun bir maraton sonrası elde edilen başarı kadın voleybolcularımızın ne kadar zor bir yoldan geçtiklerini de bize bir kez daha hatırlatmış oldu.
Daniele Santarelli ile milletler kupası şampiyonluğu sonrası Avrupa şampiyonluğu kupasını da kazanan kadın voleybol milli takımımız Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemize müthiş bir ödül vermiş oldu.
Avrupa şampiyonluğu sırasında kızlarımızın verdiği mücadele akıttığı terler bütün ülkeyi heyacandan heyacana sürükledi.
Voleybolcu kızlarımızın dünyada ve Avrupa’da fırtına gibi estiği bu dönemde şampiyonluğun arka perdesinde neler olduğu da önemli.
37 yaşında olmasına rağmen milli takımın kaptan lideri Eda Erdem sonuna kadar mücadelenin simgesi ve önderi oldu.
Millilerimizin liberosu Gizem Örge'nin yerde sıfırdan çıkardığı topların yanısıra Avrupa şampiyonluğu sonrasında televizyon röportajı sırasında babasına seslenişinde bir dönem haksız yere milli takıma alınmadığından başlayarak içindekileri dökerken hıçkırıklara boğulması bütün Türkiye' yi gözyaşlarına boğdu.
Kadın milli voleybol takımımızın menajeri Pelin Çelik sporcu bir ailenin evladı olarak voleybola başlayıp voleybolculuğu sırasında 132 defa milli olmuş bir sporcu olarak menajerliği sırasındada bütün tecrübesini bilgisini takımın bütün sporcularıyla kurduğu müthiş iletişimiyle şampiyonlukta büyük pay sahiplerinden birisi oldu.
Kadın voleybol milli takımımızın Avrupa şampiyonluğu kolay olmamıştır. Ülkemize moral vermiş ve sevinç yaşatmıştır aynı zamanda kızlarımızın spora ve özellikle de voleybola yönelmelerine sebep olmuş ve milli ablalarını idol olarak görüp onların geldiği yere gelmeyi hedeflerine almalarında katkı yapmıştır.
Gönlünüz ve kalbiniz umutla, sevinçle dolsun.