Bazı insanların her zaman bazı insanların ara sıra başvurduğu, bazı insanların da uzak durduğu "yalan" insanların yaşamına dolaylı ya da endirekt olarak giren bir unsur olarak yaşamımızın içinde yer alıyor.
Bazı insanların söylemeye çok alıştıkları için yüzlerinin kızarmadığı yalan, birçok insana maddi manevi zarar veren bir yaşam şekli olmuş durumda.
Sosyal yaşamın içinde son yıllarda iyice ivme kazanan "yalan" unsuru meslekte, dostlukta,
arkadaşlıkta, sevgide sınırsızca söylenmeye devam ediyor.
Bir şey yapmadan yaptığını söyleyenler, bir şey yapıp başka bir şey yapmış gibi söyleyenler, bir yere gitmeden gideceğini söyleyenler, bir yere gidip başka yere gitmiş gibi söyleyenler, bir şey yapıp başka bir şey yapmış gibi söyleyenler, bir şey söyleyip başka bir şey söylediğini söyleyenler, söylemediğini söyledim diyenler yanı başımızda çevremizde olabiliyor.
Yalandan başı yananlar, kendisine söylenen yalanlardan maddi manevi zarar görenlerin kendilerine söz gelmesin diye yalan söylediğine şahit olabiliyoruz.
Kendisine yalan söylenip sevgi ve duygu zemin yapılıp söylenen yalanlarla maddi manevi zararlara uğratılan ve bu yalanlara inanmaya devam eden, kendisine yalan söylendiğinin farkında olmayan ya da maddi manevi menfaatler için kendisine yalan söylendiğini uyaranlara inanmayıp gördüğü zararların kat ve kat daha fazlasını görmeye devam edenleri de görebiliyoruz.
Yalanın çeşidi ve nedeni ne olursa olsun toplumumuzun kanayan bir yarası olmaya devam ediyor.
Kendisini değerli bulan her insanın uzak kalması gereken yalan ne kadar çok azalırsa toplumumuzda vicdanlı insan çoğalacak, kötülük ve kötü insanlar azalacaktır.
Yalan söylememek için doğru ve dürüstlüğü seçmek yetecektir.
Gönlünüz ve kalbiniz yalan ve yalancılardan uzak olsun.